AĞLARDI in English translation

• cried
• wept
• crying
• cry
• cries

Examples of using Ağlardı in Turkish and their translations into English

Ben her dövüldüğümde ağlardı.
Boy always cried when I was beaten.

Angelica hariç. O sadece ağlardı.
Except with Angelica. She just cries.

Ve herkes doğru yerlerde gülerdi ve doğru yerlerde ağlardı.
And everybody would laugh at the right places and cry in the right places.

Hep başkaları için omzumda ağlardı.
She wss always crying on my shoulder about somebody.

Emi hep tuhaf zamanlarda ağlardı.
Emi always cried at the oddest moments.

Ve O, yalnızlığına ağlardı.
And she cries in her loneliness.

Johannesi alır ve ağlardı.
he would hold Johannes and cry.

O her zaman ağlardı!
She criesI she cried always!

O her zaman ağlardı!
She always cried!

Genellikle başlangıçta, o her zaman ağlardı.
Often at the beginning, she cried all the time.

İtalyanlar'' Mamma'' yı söyleyip ağlardı.
cried while singing, Italians sang"Mamma" and cried.

Karanlıkta otururdu, sonsuz bir karanlıkta. Ve ağlardı.
He used to sit in the dark, the eternal dark, and weep.

Çünkü ağlardı, değil mi?
Because he would have cried, right?

Öyle ağlardı ki, omuzları titrerdi.
So hard his shoulders shook from crying.

Magdalenanın bir fotoğrafına ağlardı. Annem ölürken bile.
Even when my mom was dying… he would cry over a photograph of Magdalena.

Annem de ağlardı'' demiştin.
You cried and you said.

Bazen uyandığında ağlardı, çünkü uyandığında o yok oluyordu.
And sometimes she would cry when she woke up because waking up made him gone.

Yani ağlardı ama içine akıtırdı.
I mean, he cried but he cried in silence.

Bazen duşta ağlardı, hatta kusardı.
Sometimes he would cry in the shower or even vomit.

Diğer çocuklar ağlardı ve zor bir zaman geçirdim.
Other kids would have cried and had a hard time.