Examples of using Ama zamanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geğirip kazara çıkış yaptığını tahmin ediyordum, ama zamanı iyi değerlendirdi.
Ama zamanı geldiğinde, karşımda durdun.
Üzgünüm, ama zamanı geldi.
Ama zamanı değil şimdi. Hala istiyorum.
Ama zamanı geldiği için, şunu halledelim.
Biliyorum Jaksa, ama zamanı.
Ama zamanı geldiğinde dans etmek istediğinde bu kararı kimsenin yardımı olmaksızın,
Seni bütün doğru yerlerinden öpebilir ama zamanı gelince o da sana sırtını dönecek.
Seni bütün doğru yerlerinden öpebilir… ama zamanı gelince o da sana sırtını dönecek.
Ama zamanı geldiğinde dans etmek istediğinde bu kararı kimsenin yardımı olmaksızın,
Ama zamanı gelince sana Dianei,
Kandaki hava kabarcıkları sıkıntı yaratabilir ama zamanı geldiğinde, saat gibi çalışacak.
Şu an akıl hocalığına ihtiyacı var. Ama zamanı geldiğinde onu yanında tutan kişinin parlak bir geleceği olacak.
Bu gece değil. ama zamanı gelince olur, En azından bunun için başlık takmanız gerekiyor.
Bu, yeterince büyük ya da hazır olduğun anlamına gelmiyor, ama zamanı geldiğinde hazırlıklı olmanı sağlamak istiyorum. Oldu mu?
Şimdi istemiyorum ama zamanı gelince ücretim günlük 25 dolar ve harcamalar.
Ama zamanı geldiğinde, hazır olmazsan,… başka birisini bulurum.
Ama zamanı geldiğinde gerçek bir sürtük olup onun cezasını vereceğim.
Biliyorsun, sen her zaman büyük şeylerden bahsedersin, ama zamanı geldiğinde hiçbir şey yapmazsın.
Evet, her şey çok hızlı gerçekleşti ama zamanı geldiğinde anlarsın işte. Tebrikler.