Examples of using An onu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu an onu korumuyorsun. Sen büyüttün.
Şu an onu sorgulamana izin veremem.
Şu an onu görmek istemiyorum.
Şu an onu bulmaya çalışıyorum.
Dr. Montgomery şu an onu ameliyat ediyor.
Şu an onu sorgulamanın akıllıca olduğunu mu düşünüyorsun?
Şu an onu düşünecek durumda değiliz.
Şu an onu görmeniz iyi bir fikir olmayabilir. Neden?
Şu an onu düşünecek durumda değilim.
Şu an onu sorguluyoruz.
Ben de şu an onu yapmaya çalışıyorum.
Şu an. Şu an onu yumruklayabilirim.
Sessiz! Çıktığı an onu vur.
Çocuklar, şu an onu araştırıyor.
Sokakta sana saldırdığı an onu vurabilirdim.
Jacob Glaser geldiği an onu öldüreceğim.
Okuduğu an onu zafere götürecek yolun planını yaptı. Yumeko yeşil odada etkinlik davetini!
Son zamanlarda düşüncesiz ve bencil oldu, ve şu an onu nerdeyse görmek bile istemiyorum.
birbuçuk kilometre yaklaştığı an onu tekrar hapse atacaklar!
Onun için şefkat hoşuma olmazdı düşünce şeklini aldı onun insanların o an onu görmek için.