ATEŞIM in English translation

• fever
• fire
• temperature
• in heat

Examples of using Ateşim in Turkish and their translations into English

Sanırım o gece ateşim vardı.
I think I actually did have a temperature that night.

Bazıları ateşim var diyor, başkaları donuyor.
Some feel like they have fevers. Others are freezing.

Benim ateşim, ancak o cadı ve çocukları ölünce dinecektir.
My fires will be sated only when that woman and her children are dead.

Canım annem, canım babam, ateşim yine yükseldi.
Dear Mom and Dad, the fevers are back.

Ama ateşim düşünce onlar da geçti.
But they went away after the fever broke.

Ben ateşim, Harry.
I am the flame, Harry.

Keşke ateşim olsaydı.
Wish I had the fever.

Ateşim var, başı ağrıyor ve ağır bir iç kanama geçiriyorum.
I have the fever and the headache and the massive internal bleeding.

O melodiyi, ateşim çıktığında sırtımdan bardak çekerlerken çıkan seste duymuştum.
It came to me when I heard the cupping glasses ring together in a fever.

Yok ateşim, söyledim sana.
I have no heat, I told you.

Ateşim artıyor, dostum.
Heat rises, pal.

Ateşim olduğu için.
It must be the fever.

Çok fena üşüttüm ve ateşim var. Ama hastayım.
But I am sick. I got a terrible cold and a fever.

AçIıktan eridim, ateşim var, ayakkabım delik.
I got a fever, I got a hole in my shoe.

Biraz ateşim varmış gibi hissediyorum.
I have been feeling a bit feverish.

Evet ateşim var ve ölmeye hazırım!
Yes I have a fever and now… I'm prepared to die!

Ve ateşim var.
And I have got the fire.

Ama ateşim yok!
But I have no light!

Ateşim var. Evet.
Yes. I do have a light.

Ateşim yok, o yüzden… Bu gece işler nasıldı?
I don't have a light, so… how would you do tonight?