AYRILDIĞINIZDA in English translation

left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
broke up
ayrılmak
ayrılalım
ayrılık
bozmak
bozalım
kıracak
parçalamak
paramparça
separated
ayrı
ayırmak
ayrık
ayri
ayrılmak
farklı

Examples of using Ayrıldığınızda in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Onun yanından ayrıldığınızda midenize bıçak yemiş gibi oldunuz mu hiç?
Did your stomach ever feel like it was hollowed with a knife when you were apart?
Annenle Beverly Hillsden ayrıldığınızda sen 13 yaşındaydın.
You were 13 years old when they moved with her mother in Beverly Hills.
Buradan ayrıldığınızda, takımın geri kalanıyla iletişim kuramayacaksınız. Tamam o zaman.
When you leave here, you will have no communication with the rest of the team.
2043te tesisten ayrıldığınızda.
When you left the facility in 2043.
Suç işlemeden önce iki kez düşüneceksiniz. Yani buradan ayrıldığınızda.
So that when you leave here, you're gonna think twice.
Geçen hafta buradan ayrıldığınızda bitkisel hayattaydınız.
You were in a vegetative state when you left here last week.
Şimdi, unutmayın ki, bu halkadan ayrıldığınızda, düşünme zamanınız başlayacak.
You enter into Reflection Time. Now, remember, when you leave this circle.
Caleb ile ayrıldığınızda, kendini odana iki hafta kapattın ve tek yediğin şey eskimo turtasıydı.
Pretty sure when you and Caleb broke up, you locked yourself in your bedroom for two weeks, and all you ate was eskimo pies.
Annemle ayrıldığınızda bunun tamamen senin suçun olduğunu düşünmüş
Back when you and Mom broke up, I thought it was your fault,
Teşekkür ederim çünkü, buradan ayrıldığınızda bu vadide, üreticilerin engel olamayacağı bir sendika kurulmuş olacak.
I wanna thank you, because when you leave… there's gonna be a union in this valley that the growers cannot stop.
Gizli. Bahse girerim… limandan ayrıldığınızda, Alman Deniz Kuvvetlerinden… iki subayla karşılaşmayı beklemiyordunuz. Baylar.
Classified. when you left port, you didn't expect… Gentlemen. I will wager one thing-- To run into two officers from the German Admiralty.
Teşekkür ederim çünkü, buradan ayrıldığınızda… bu vadide, üreticilerin engel olamayacağı bir sendika kurulmuş olacak.
There's gonna be a union in this valley that the growers cannot stop. I wanna thank you, because when you leave.
İlk aşık olduğunda acı çekersin… ayrıldığınızda yine acı çekersin… sonra ne olduğunu anlayamazsın… o mu seni seviyor, seni mi onu bilemezsin.
Then it hurts when you fall out of love again, and you don't know where you stand.
Eichmannı yakalamak için Buenos Airesten ayrıldığınızda tarihi bir göreve çıktığınızı hissediyor muydunuz?
Did you feel that you were leaving on a historical mission? When you left for Buenos Aires to capture Eichmann?
Ayrıca sizi uyarmak istiyorum. Bu salondan ayrıldığınızda kararınızdan kuşku duyulmasına maruz kalabilirsiniz.
And I want to also caution you that when you leave this room you may be subject to second-guessing.
mutlu olmuş olabilirler… ama ayrıldığınızda ne halde olduklarını gördüm.
when you first arrived, but I have seen what happens after you leave.
Sonra ayrıldığınızda yazdıklarım hakkında çok kötü hissettim. Facebook şeyindeki o saçma yorum ama sonra bana,
Then you broke up… and I felt really bad about writing… that silly comment on your Facebook thing…
Ayrıldığınızda savaş sürüyordu.
YOU LEFT IN THE MIDDLE OF A WAR.
Buradan ayrıldığınızda o bitecektir.
That stops once you leave here.
Buradan ayrıldığınızda bu konuşmayı unutacaksınız.
When you leave here, you will forget this.
Results: 72250, Time: 0.031

Top dictionary queries

Turkish - English