AYRILDIĞINA in English translation

leaving
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
breaking up
ayrılmak
ayrılalım
ayrılık
bozmak
bozalım
kıracak
parçalamak
paramparça
left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
you quit
bırakırsan
bıraktın
ayrıldın
istifa ettin
vazgeçtin
i̇stifa edersen
bırakıyor musun
işi bırakıyorsun
sen bırakacaksın
kes

Examples of using Ayrıldığına in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Küçük kızımızın evden ayrıldığına hâlâ inanamıyorum.
I still can't believe our little girl is leaving home.
Ama sizi herkesin birbirinin rızasıyla ayrıldığına temin edebilirim.
I can assure you however the parting was mutual.
Sevgililer Gününden hemen önce benden ayrıldığına inanamıyorum.
I can't believe you're breaking up with me- right before Valentine's Day.
Küçük bebeğimin yanımdan ayrıldığına inanamıyorum.
I cannot believe that my little baby's leaving me.
Tomun şimdiye kadar kentten ayrıldığına oldukça eminim.
I'm pretty sure Tom has left town by now.
Ama saçının nasıl ayrıldığına bakın.
But look at how his hair is parted.
Olay olmadan buradan ayrıldığına eminim.
I'm sure she got out of here before it happened.
Yani, artık ayrıldığına şükrediyorum şimdi.
I'm just glad she's out now.
Çok iyi oldu ya.'' Benden ayrıldığına inanamıyorum'' diyebiliyorum artık.
Oh, great, now I can say things like"I can't believe you're breaking up with me.
Oh, Al. Sınıf balosundan önce benden ayrıldığına… pişman mısın.
Right before the homecoming dance? Oh, AI. did you ever regret breaking up with me Hey.
Oh, Al. Sınıf balosundan önce benden ayrıldığına… pişman mısın,?
Did you ever regret breaking up with me Hey… Oh, AI. right before the homecoming dance?
O durumda, Michigandan ayrıldığına pişman olacaksın çünkü Kentucky hâlâ ölüm cezasından yana.
That case, you're gonna regret you left Michigan, as Kentucky does still favour the death penalty.
O durumda, Michigandan ayrıldığına pişman olacaksın… çünkü Kentucky hâlâ ölüm cezasından yana.
That case, you're gonna regret you left Michigan, as Kentucky does still favor the death penalty.
O durumda, Michigandan ayrıldığına pişman olacaksın… çünkü Kentucky hâlâ ölüm cezasından yana.
As Kentucky does still favor the death penalty. That case, you're gonna regret you left Michigan.
Son bir saat içerisinde, yanında kadınla ya da kadın olmadan bu istasyondan ayrıldığına inanmamızı sağlayan veriler var.
We have reason to believe he departed from this station, with or without the woman, in the last hour or so.
Sahte bir iş başvurusu ve patlamadan beş dakika önce ayrıldığına dair bir video var elimizde.
We got a fake job application. We got video of you leaving five minutes before the explosion.
Şunu farkettim ki popüler seçim gerçekten de baban işten ayrıldığına beri düşüşte.
I have noticed that the pop selection has really went downhill… since your dad got laid off.
Bu yoldan ayrılma, ve sen bunu tekrar galaksi için yapacaksın.
Stay on this path, and you will do it again for the galaxy.
Ben ve ben ayrıldık.- Neler oluyor?
Ben and I broke up.- What's going on?
Birkaç kız ayrılmak istiyorsa neden ayrılamalarına izin vermiyorlar?
If a few of their girls want out, why wouldn't they let them out?.
Results: 49, Time: 0.0315

Top dictionary queries

Turkish - English