BÖLGELERINDEN in English translation

regions
bölge
areas
bölge
alanı
alanına
bölümüne
civarında
yeri
çevreyi
in the province
eyaletteki
bölgelerinden
ilinde
vilayetinde
şehrinde
parts
yarı
kısmen
bir parçasi
kısmı
bir parçası
bölüm
rolü
dahil
tarafı
bölümünü
districts
bölge
mıntıka
ilçe
semt
mahallesi
zones
bölge
alanı
alanına
dilimini
kuşağı
sites
sitesi
bölgesi
alanı
alanına
yeri
sahası
yer
tesisi
mekanı
mahalli
territory
bölge
toprak
topraklar
alanı
sınırları
region
bölge
area
bölge
alanı
alanına
bölümüne
civarında
yeri
çevreyi
district
bölge
mıntıka
ilçe
semt
mahallesi

Examples of using Bölgelerinden in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu havza, bioçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir.
The Iroise Sea is among the world's most important biogeographic transition zones.
Dört gündür dünyanın en büyük alışveriş bölgelerinden birine… bir sokak uzaklıktaydı.
Four days, he's a block from tine best shopping district.
Bu sefer Amsterdamın en kalabalık bölgelerinden biri.
This time in one of Amsterdam's most crowded tourist districts.
Şehrin suç oranının en yüksek olduğu bölgelerinden birisidir.
The area has one of the highest crime rates in the city.
Şu anda cinsel istek uyandıran bölgelerinden konuşmak istemiyorum.
And| don't want to talk about erogenous zones right now.
Batıya gidelim. Tehlike bölgelerinden hala kaçabiliriz.
Let's head west. We can still avoid the new danger zones.
Windsor disk ile bölgelerinden çıkıyor.
Windsor moves the puck out of their zone.
Gujaratın bölgelerinden birini söyle.
Tell us one city of Gujarat.
Virginia bölgelerinden gelen oylar dörde karşı bir ayrılma yönünde!
Reporting from all the counties of Virginia, the vote is 4-to-1 in favor!
Bu Kızılderililer bölgelerinden biraz uzaktalar.
These Indians are a little far from the reservation.
Şehrin çok tarihsel bölgelerinden ve en eskilerinden biridir.
This part of town contains some of the city's oldest and most historic neighborhoods.
Bugün, bölgenin en ünlü turistik bölgelerinden biridir.
Today, it is one of the most famous tourist attractions in the region.
Yılında kurulan Scranton süratle Pennsylvanianın en büyük taşkömürü bölgelerinden birisi olmuştur.
Originally founded in 1866, Scranton quickly became one of Pennsylvania's largest anthracite coalmining communities.
Türkiye toprakları dünyanın en eski şarap bölgelerinden biridir.
Georgia is one of the oldest wine regions in the world.
Ödevimiz Los Angelesin çeşitli bölgelerinden toprak örnekleri toplamaktı.
Our homework last class was to collect soil samples from various regions in Los Angeles.
Tōkai önemli bir ağır sanayi merkezi olup Japonyanın en sanayileşmiş bölgelerinden biridir.
Tōkai is a heavy manufacturing area and is one of the most industrial regions in Japan.
Bu küçük yaştaki yetimler… Kenyanın tüm bölgelerinden kurtarılmış durumdalar.
Theselittleorphans… have been rescued from all parts of Kenya.
Izumo Antik Japonyanın en büyük siyasi güçlerin ortaya çıktığı bölgelerinden biri idi.
It was one of the regions of ancient Japan where major political powers arose.
Burası dünyanın en dinamik ve aktif bölgelerinden biridir.
This is one of the most dynamic active environments in the world.
Makedonya ve Trakya bölgelerinden geçer.
The north of the country includes the regions of Macedonia and Thrace.
Results: 197, Time: 0.042

Top dictionary queries

Turkish - English