BÖYLE in English translation

that
şu
ki
böyle
bu kadar
o kadar
buna
like this
böyle
bu
bunun gibi
şöyle
buna benzer
böylesine
such
böyle
kadar
öyle
böylesine
bu kadar
tür
tam
denli
how
nasıl
ne kadar
böyle
kaç
şekilde
nerden
way
böyle
mümkün
öyle
yolu
taraftan
şekilde
bir yol
imkanı
yöne
şekli
so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
o yüzden
demek
ki
de
hell
cehennem
da
halt
be
oluyor
lan
lanet
böyle
kahrolası
bok
thus
böylece
dolayısıyla
böylelikle
işte
nitekim
bu yüzden
bu nedenle
bu şekilde
bu sayede
would
eder
olacağını
ister
edeceğini
daha
acaba
yerinde
böyle
olmaz
olurdu
kind
tür
biraz
nazik
nasıl
kibar
çeşit
tarz
biçim
tip
böyle
is

Examples of using Böyle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Marcello, böyle giyinip kuşanmış nereye gidiyorsun?
Marcello, where are you off to all dressed up?
İçme arkadaşları böyle şeyler içindir.
That's what drinking buddies are for. Anything for you.
Seni böyle görmeyi beklemiyordum canım. Günaydın. Günaydın.
What a strange sight you are, my dear. Morning. Morning.
Pekala, böyle oturacak mıyız, yoksa poker mi oynayacağız?
Well, are we just gonna sit around, or are we gonna play poker?
Pekâlâ, böyle oturacak mıyız,… yoksa poker mi oynayacağız?
Well, are we just gonna sit around, or are we gonna play poker?
Sen neden böyle sinir bozucusun? Bilmem?
I don't know. Why are you so freakishly annoying?
Onlar hep böyle'' Ben, ben, ben.
It's all about," Me, me, me.
Evet, birisi bana böyle vurursa düşmeyeceğinden emin misin?
You know if somebody hits me? Yeah, are you sure it won't fall out like?
Ve seni böyle kabul ediyorum. çünkü benim ablamsın.
And I accept you for who you are. Cause you're my sister.
Bu ne böyle? Uzun süre önce taşındın
What's this? You moved in long ago
Bekle. Sen böyle geçmişten falan mısın?
Wait. Are you, like… from the past?
Ji-hyeon da böyle derdi. Pasta gibi.
It's like a cake. That's something Ji-hyeon would say.
Nereye böyle?- Tezahür Şöleni için babana gidiyorum?
I'm going to your father's for the Feast of the Epiphany. Where are you going?
Tabii ki, aileler böyle yapar.- Sahi mi?
Yeah, that's what families do.- Really?
Demek Amerikan rüyası böyle görünüyor. Girdik.
So that's what the American dream looks like. We're in.
Ne de güzel küçük bir kızsın sen böyle. Ah.
Oh. My, my, my, what a pretty little girl you are.
Başlayın! Bekle, ben neden böyle biriyim!
Wait, why am I the person who's… Go!
Başlayın! Bekle, ben neden böyle biriyim.
Go! Wait, why am I the person who's.
Evet, domuzum. Tanrım, bu ne böyle?
Yes, I'm a pig. Gosh, what's this?
Günaydın. Günaydın. Seni böyle görmeyi beklemiyordum canım.
Morning. Morning. What a strange sight you are, my dear.
Results: 123060, Time: 0.0728

Top dictionary queries

Turkish - English