BÖYLE BIRŞEYI in English translation

something like that
böyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
öyle bir şeyi
buna benzer bir şey
öyle birşey
öyle bir şey işte
benzer bir şey
falan
gibi bir şey işte
such a thing
böyle bir şey
öyle bir şey
böyle birşey
böyle bir şeyi
öyle bir şeyi
böyle bir olaya
something like this
böyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
şöyle bir şey
buna benzer bir şey
buna benzer birşey
şöyle birşeydir
anything like this
böyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
buna benzer bir şey
buna benzer birşey
buna benzer bir şeyi
anything like that
böyle bir şey
öyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
buna benzer bir şey
benzer bir şey
öyle bir şeyi
öyle birşey
buna benzer bir şeye
bunlara benzer birşey

Examples of using Böyle birşeyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böyle birşeyi bir ergen nasıl oluşturabilir?
How did a teenager create something like this?
Lana böyle birşeyi yapacak birisi deği.
Lana's incapable of doing something like that.
Böyle birşeyi yanlız sen düşünebilirsin.
Only you could think such a thing.
Böyle birşeyi daha önce hiç görmemiştim. Gerçekten de.
I have never seen anything like this before. It sure is.
Böyle birşeyi daha önce görmedim.
I never see anything like that.
Bana böyle birşeyi telefonda nasıl söylersin?
How dare you tell me something like this over the phone?
Böyle birşeyi hiç duymadım.
I have never heard of such a thing.
Hadi adamım, böyle birşeyi kaçırmazsın sen.
Come on, man, you don't miss something like that.
Daha geçen hafta yazıldım böyle birşeyi asla yapmadım.
I only joined up last week, I have never done anything like that.
Neden böyle birşeyi alayım?
Why would I take something like this?
Tanrım, kim sana böyle birşeyi yapabilir Luther?
God, who would do such a thing to you, Luther?
Biri böyle birşeyi başlatmış olmalıydı.
Somebody must have started something like that.
Gerçekten de. Böyle birşeyi daha önce hiç.
I have never seen anything like this before.
Bu ağır bir suç. Böyle birşeyi kesinlikle onaylayamam.
And I certainly couldn't endorse anything like that.
Böyle birşeyi… Böyle birşeyi asla açıklayamazsınız.
Something like this… You can never explain something like this.
Böyle birşeyi kim düşünebilir?
Who could imagine such a thing?
Hayatım boyunca böyle birşeyi hiç görmediğimi söylemek zorundayım.
I have never seen anything like this in my life.
Bu ağır bir suç. Böyle birşeyi kesinlikle onaylayamam.
That's a felony. And I certainly couldn't endorse anything like that.
Bir baba böyle birşeyi nasıl yapar?
How could a father do such a thing?
Babam böyle birşeyi nasıl yapabilir ki?
How could my father do something like this?
Results: 143, Time: 0.0659

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English