BÖYLELIKLE in English translation

so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
o yüzden
demek
ki
de
thus
böylece
dolayısıyla
böylelikle
işte
nitekim
bu yüzden
bu nedenle
bu şekilde
bu sayede
and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
sonra
ise
arasında
then
sonra
o zaman
ardından
peki
böylece
derken
öyleyse
o halde
halde
zamanlar
that way
bu şekilde
böyle
öyle
bu taraftan
bu yoldan
bu sayede
bu yöne
bu yolla
böylelikle
bu yol
can
olabilir
edebilir
olabiliyor
edebilecek
daha
bir
yapabilir
olamaz
bile
nasıl
therefore
dolayısıyla
artık
böylece
böylelikle
bu yüzden
bu nedenle
öyleyse
halde
bunun üzerine
o halde
thereby
böylece
dolayısıyla
böylelikle
allah
suretle
suyla
sayede
indirerek
nusret
dolayısı ile
could
olabilir
edebilir
olabiliyor
edebilecek
daha
bir
yapabilir
olamaz
bile
nasıl

Examples of using Böylelikle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böylelikle kimseyle konuşmak zorunda kalmam.
THAT WAY, I WOULDN'T HAVE TO TALK TO ANYONE.
Böylelikle, emirleri ben vereceğim ve siz de yerine getireceksiniz.
As such, I will be giving the orders and you will be taking them.
Böylelikle özgür olacağım.
And then I will be free.
Böylelikle yarım mil kadar taşıyabiliriz;
We might move it half a mile that way
Böylelikle, sizi yeniden başlamanız için,… göndermekten başka çare yok.
As such, I have no option but to send you back to the drawing board.
Böylelikle herkes korunur.
That protects everybody.
En azından böylelikle kimsenin güzel saçlarına bir şey olmadı.
At least this way, nothing bad happened to anyone's pretty hair.
Böylelikle, Şeytani Altılının yeni üyesi ben olacağım.
With this, I will be first member of new Sinister Six.
Ve böylelikle raund sona eriyor.
And this round comes to an end.
Bu mahkeme, böylelikle yarın saat 10a ertelenmiştir.
This court is hereby adjourned until 10:00 a.m. tomorrow.
Böylelikle izin zayıflamasını sağlayacaktır.
This will help weaken the trace.
Böylelikle asla yalnız kalmayız.
So we're never quite alone.
Böylelikle, gezegeninizi yok etmeyeceğiz.
As a result, we will not destroy your planet.
Böylelikle üniversite masraflarını ödeyebileceğini mi sanıyorsun?
Can you pay for college like that?
Böylelikle sorun kendi kendini çözecek.
This is a problem that will solve itself.
Böylelikle gelecek 12 ayın aile için iyi geçeceğine inanılır.
That will ensure that the following 12 months are beneficial for the family.
Böylelikle sen ve büyükannem daha fazla vakit geçirebilirsiniz.
This way you and grandma can spend more time together.
Böylelikle oldukça erken bir yaşta diplomat olmak istediğime karar verdim.
And so I decided quite at an early age I wanted to be a diplomat.
Böylelikle konuşmayı öğreniyoruz.
This is how we learn to speak.
Böylelikle yangın kimya fabrikasının depolarında başlar ve itfaiyeciler tarafından söndürülemez.
Fires started in this manner in a chemical factory's storerooms cannot be extinguished by firefighters.
Results: 1796, Time: 0.0734

Böylelikle in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English