Examples of using Bütün kötü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bütün kötü şeylerin sebebini.
Bütün kötü şeyler beraber olmadığımız için oldu.
Bütün kötü ruhlular Elysian Fieldsde Cennet Bahçeleri.
Her sabah uyanıp verdiğim bütün kötü kararların senin yüzünden olduğunu düşünüyorum.
Bütün kötü durumların tehlikeleri!
Sana söylediğim bütün kötü şeyler için kusura bakma.
Ve şehirdeki bütün kötü adamlar ondan korkar.
Bütün kötü birlikler, meclisler ve mezhepler.
Bütün kötü büyücüler gebersin!
Onlara anlatabileceği bütün kötü şeyleri anlatmıştır.
Bütün kötü işlerde çalıştım.
Bilinen dünyalardaki bütün kötü adamların peşine düşmesinden çok daha güvenli.
Başınıza gelebilecek bütün kötü şeyler daha hiç sizi buldu mu?
O ne? Bütün kötü şeylerin listesini çıkardım Reese benim için hep yapardı?
Ama yaptığınız bütün kötü polis olayını seviyorum.
Heather ile ilgili söylediğim bütün kötü sözleri geri alıyorum.
Bu aşkı korumak için tüm hafızanı sildim bütün kötü düşünceleri.
O da bana bugüne kadar yaptığım bütün kötü seçimleri.
Neyse, bütün kötü kumarbazlar gibi daha çok borca girip daha büyük riskler aldım,
Tanrının gücü Şeytanı cehenneme atsın ve bu dünyada dolaşan bütün kötü ruhların ruhları lanetlensin.