Examples of using Büyük bir yetenek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Büyük bir yetenek beraberinde sorumluluğunu da getirir.
Biliyorsun ki Sean büyük bir yetenek. Dur!
Çok büyük bir yetenek.
Büyük bir yetenek.
Birinin elleri ile çalışabilmesi büyük bir yetenek.
Biliyorsun ki Sean büyük bir yetenek.
Tamamen depresif olabilir ama o büyük çok büyük bir yetenek, nokta.
Sorun şu ki Mylene çok büyük bir yetenek.
Conrado hiç şüphe yok ki karar verme ve kriz yönetmede büyük bir yetenek gösterdi.
Ancak sen daha önce hiç köprüdeki kadar… büyük bir yetenek göstermemiştin.
Dur! Biliyorsun ki Sean büyük bir yetenek.
Abla, Bu'' şehire ne denir muhteşem sahne ve büyük bir yetenek.
Büyük bir yetenek olduğunu ve bu çocukların mutlaka bir yerlere geleceklerini düşünüyor.
Bu büyük bir yetenek ve çok büyük bir sorumluluk.
Chang-sub ve Jong-sukun büyük bir yeteneği olduğunu öğrenince bir balerin olarak çok umutlandım.
Kendisi bana büyük bir yeteneğin olduğunu söyledi.
Abartmakta büyük bir yeteneğiniz var Düşes.
Ama senin de büyük bir yeteneğin var.
Abartmakta büyük bir yeteneğiniz var Düşes. Bittim.
Ama büyük bir yeteneği var, böyle gel.