BAŞLANGIÇ in English translation

start
başlayın
başlamak
başlangıç
başlar
beginning
başlangıcı
başlıyor
başından
başlayan
başlayarak
baştan
initial
ilk
başlangıç
paraf
baştaki
baş harflerini
adınız
parafla
of origin
köken
çıkış
başlangıç
kaynak
orijin
menşe
preliminary
ön
ilk
başlangıç
hazırlık
eleme
işverenler yaklaşık 1000 kişilik istihdam yarattılar ilk
initiation
başlangıç
kabul töreni
başlatma
üyeliğe kabul
kabul törenini
bir kabul
inception
başlangıç
kuruluşundan
fikir ekmenin
fikir aşılamaya
başından
kurulduğundan
first
ilk
birinci
öncelikle
opening
açılış
açmak
bir açılış
açılması
ilk
boşluk
açılıyor
bir açıklık
açmayı
açın
slate
kayrak
sayfa
başlangıç
tahta
arduvaz
geçmişi
klaket
arduaz
listemiz
kick-off
openers

Examples of using Başlangıç in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve başlangıç hamlesini sana veriyorum.
And I give to you… the first move.
Bu başlangıç merasimi, bilgiye olan yolculuklarında… önemli bir adımdı.
The initiation ceremony was an essential step on their road to knowledge.
Yani başlangıç noktasını geçtik.
So we passed the point of origin.
Bu başlangıç sorgulaması, yani… sadece gerçeği söyle.
It's preliminary inquiry, so… just tell the truth.
Okyanuslardaki asitleşme devam ederse mercanlar sadece başlangıç olacak.
If ocean acidification continues, coral would be just the beginning.
Başlangıç argümanları.
Opening arguments.
Başlangıç partisi için ası kaybettim.
Just lost the Ace for the kick-off party.
Temiz Başlangıç?
Clean Slate?
Başlangıç.- Bu mümkün mü?
Inception.- Is it possible?
Bu başlangıç merasimi, bilgiye olan yolculuklarında… önemli bir adımdı.
The initiation ceremony was a major step.
Hayır Tam istediğiniz gibi başlangıç noktasından 20 mil uzaklaştık.
We are precisely 20 miles from point of origin as you requested. No.
Tamam, başlangıç çabanız iyiydi.
Okay. Good first effort.
Şu açık depolar su arıtma işleminin başlangıç noktasında bulunuyorlar.
Of the water treatment process. These open tanks are at the beginning.
Ama Dunham başlangıç hukuk konuşmam dinlendi.
But I got tapped to give the Dunham law commencement speech.
Başlangıç semineri mi?
Kick-off seminar?
Herkes başlangıç pozisyonunu alsın.
Opening positions, everybody.
Yıl sonraki Christopher Nolanın'' Başlangıç'' ı, onun büyüsü altındadır.
Eighty years later, this scene in Christopher Nolan's Inception, was under its spell.
Bu dosyayı temizlemeyi Başlangıç vermeyi ve size yeni bir.
We're willing to wipe the slate clean… give you a fresh start.
Bu başlangıç merasimi, bilgiye olan yolculuklarında… önemli bir adımdı.
On their road to knowledge. The initiation ceremony was an essential step.
Başlangıç puanları biten takım oyunu kaybeder.
The first player to lose all his or her points loses.
Results: 2628, Time: 0.0561

Top dictionary queries

Turkish - English