Examples of using Barındırır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kamçatka kendi içinde uçsuz bucaksız, eşi benzeri olmayan bir dünya barındırır.
Teorik fizik birkaç tane yaklaşım barındırır.
Nijmegen kentinde bulunan Radboud Üniversitesini barındırır.
Bütün nesneler, hayatı boyunca… her türden uzay-zaman parçacıklarını barındırır.
Bambu çok uzun olabilir çünkü lignin adlı molekülü barındırır.
Küçük bir kar tanesi bile… yapısında sayısal bir temel barındırır.
Samanyolundaki yıldız sayısı kadar fazla beyin hücresi barındırır.
Bence bizim ruhumuzu barındırır.
Manaminin süper güçleri, ışınlanma ve telekinesisi barındırır.
Manto boşluğu kaslı cidarlara sahiptir ve solungaçları barındırır; dışarıya bir kanal ya da sifon ile bağlıdır.
Onlar muazzam güçler barındırır, ve onlar bu güce sahipler
Ukrayna 39.6 trilyon kübik feet doğal gaz rezervlerini barındırır, ancak ülke ihtiyacının sadece yüzde 20si yerli üretimle karşılanmaktadır.
Outro'', Yolanda Adamsın'' Just a Prayer'' şarkısından eklentiler barındırır, Michael Jacksonın 1982 şarkısı'' P.Y.T( Pretty Young Thing)'' şarkısından örneklere yer verir.
birçok tehlike barındırır.
Deyra da buluna Dubai Altın Suku içerisinde yaklaşık olarak perakende satış yapan 250 kuyumcuyu barındırır.
Kanın berrak sıvı kısmı olan plazma sinir sistemine saldıran antikorların birçoğunu barındırır.
cumhurbaşkanının çalışma yeridir ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi personelini barındırır.
Bilinçaltı… zihin tarafından algılanan fevkalade imgelerin olduğu yer… İnsanoğlunun tabiatını oluşturan kavramı barındırır.
YouTube kanalı,'' Kassem G'', yüzlerce videoyu barındırır, özellikle California On ve Going Deep video serileri bu videolardan en çok bilinenleridir.
Hikaye hemen hemen tüm kahramanlık öykülerinin prototipik karakteristiklerini,… ve bazı en heyecan verici örneklerini barındırır.