INCLUDE in Turkish translation

[in'kluːd]
[in'kluːd]
içerir
contains
includes
involves
consists
içeriyor
contains
includes
involves
entail
the
and
previously
also
album
pp
including
appeared
featured
titled
called
arasında
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
dahil
part
include
involved
ekle
to add
to put
to include
insert
to attach
the addition
bulunmaktadır
to make
to be
to be found
to have
to be discovered
to contain
viciously
başlıca
main
major
primary
principal
mainly
key
primarily
chief
prime
leading

Examples of using Include in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Other features include a rear-mounted 3.2MP autofocus camera.
Diğer özelliklere arkaya monte olan 3.2MP otomatik odaklı kamera dahildir.
Manufacturers include Creative, Philips, iriver, Samsung, and Toshiba.
Üreticilere Creative, Philips, iriver, Samsung ve Toshiba dahildir.
which I felt should include hot water and a mattress.
sıcak su ve temizlikçinin dâhil olmalı istiyordum.
The molecules responsible for creating cell junctions include various cell adhesion molecules.
Hücre bağlantılarının oluşmasından sorumlu moleküllere çeşitli hücre adezyon molekülleri dahildir.
Some consolidated city-counties, however, include multiple incorporated places.
Fakat bazı birleşik şehir-kontluklara birden çok tüzel kişilik kazanmış yerleşimler dahildir.
Prices include shipping!
Fiyatlara nakliye dahildir!
My fellow dark tourists include a group of equally fascinated foreigners.
Diğer kara turist dostlarıma benim kadar etkilenmiş yabancı bir grup da dâhil.
And it will include the new programs and more guards specifically trained for our neurodiverse inmates.
Nöroçeşitliliği olan mahkûmlar için özel eğitimli yeni gardiyanlar dâhil.
Do you suppose it might also include helping me climb over the wall to escape?
Kaçmam için duvara tırmanmama yardım etmek de bunlara dâhil olabilir mi?
Hazards due to lightning obviously include a direct strike on persons or property.
Yıldırıma bağlı tehlikeler açıkça bir yere veya bir insana direk yıldırım düşmesini kapsar.
Examples of such fluids include plasmas, liquid metals, and salt water.
Bu tür akışkanların örnekleri plazmalar, sıvı metalleri, ve tuzlu su içerir.
Unfortunaly many of this rites include sacrificing of inocent victims.
Maalesef, bu ayinlerin birçoğu masum mağdurların kurban edilmesini içeriyor.
They include ovicides and larvicides used against insect eggs and larvae, respectively.
Bunlar sırasıyla böceklerin yumurta ve larvalarına karşı kullanılan ovisid ve larvisidleri içerir.
Your crimes include multiple homicide, and the attempted murder of a Judge.
Suçun çoklu cinayet ve bir yargıca cinayete teşebbüsü içeriyor.
Side effects include severe retrograde amnesia.
Yan etkiler içinde ciddi geriye dönük hafıza kayıpları var.
Policies, strategies, and reform actions supported under the CSDPL program include.
CSDPL programı kapsamında desteklenen politikalar, stratejiler ve reform eylemleri arasında aşağıdakiler yer almaktadır.
His intention towards the Thing may include blood.
Trakyalıya karşı niyeti kan içeriyor olabilir.
I can include you, if you like.
İstersen seni de dahil edebilirim.
The photos typically include a whimsical(and sometimes nonsensical) caption.
Fotoğraflar, genellikle garip( ve bazen absürd) başlıklar içeriyor.
Does that include celebrities?
Ünlüler de dahil mi?
Results: 1970, Time: 0.0969

Top dictionary queries

English - Turkish