Examples of using Dâhil in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve sen kız kardeşimin dâhil olduğu davada tanıklık edersen, o zaman evet.
Kaçmam için duvara tırmanmama yardım etmek de bunlara dâhil olabilir mi?
Kristina, kilise ziyaretinin değişim programına dâhil olduğunu.
Senin dâhil olmayacağın kesin.
Öylesine birini dâhil edemezsin.
Buna Orenla takılmak dâhil mi?
Senin de dâhil olmanı istemiyorum.
Onu buna dâhil edemezsin Bobbi.
Başka kimlerin dâhil olabileceğini bilmiyoruz.
Kasanın şifresi dâhil her şeyi biliyoruz.
O zaman, bende dâhil bunu gören herkes ağlıyordu.
Gizli bir soruşturmaya bir sivilin dâhil olması seni endişelendirmiyor mu?
Camin toksin testi beta engelleyiciler dâhil her türlü ilaç için negatif çıktı.
İntikam anlaşmaya dâhil değil, iş her zaman daha önemli.
Majestelerinin hükümetinin dâhil olması için sizin davet edilmeniz mükemmel bir fırsat.
Bu meyve suları dâhil, yaptığımız onca fedakarlık.
Onun kanlı elmas ticaretine dâhil olduğunu mu söylüyorsun?
Tekrar olaya dâhil oldukları için pek mutlu olmadılar.
Bir çeteye dâhil olmak bir dine mensup olmak gibidir.
Gecikme dâhil, Meksikaya ne zaman varırız?