INVOLVING in Turkish translation

[in'vɒlviŋ]
[in'vɒlviŋ]
içeren
containing
including
involving
incorporating
comprising
of pathos
ilgili
have
relevant
all about
about your
regarding
related
concerning
involving
interested
pertaining
karıştığı
to mix it up
to interfere
to pry
to get involved
meddling
to be involved
mingling
up
to mess with
dahil
part
include
involved
içinde
within
inside
in it
in there
be
0
contain
kapsayan
covering
including
involving
encompasses
spanning
contain
katıldığı
to join
to attend
to participate
agree
to qualify
alakalı
's
's the deal
hell
relevance
does
alak
interest
bulaştırmadan
to mess with
to get
to get involved
to be involved
to be mixed up
to screw with
işlenen
job
business
work
thing
done
got
employment
stuff

Examples of using Involving in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Involving my boss and his law firm all orchestrated to service a takeover.
Buna patronum ve hukuk şirketi dahil olarak devralmayı tasarladı.
And if I'm guessing, an event involving Devon White.
Tahminimce de Devon White ile alakalı bir olay.
We're investigating a case involving a man named Karl Haas.
Karl Haas adında birini kapsayan bir vakayı araştırıyoruz.
Involving a My Little Pony?
My Little Ponyyle mi alakalı?
There's been an incident here at the school involving your son, Conor.
Okulda oğlunuzla Conor ile alakalı bir vukuat var.
We have been criticized for not involving other agencies in the past.
Geçmişte diğer teşkilatları dâhil etmediğimiz için eleştirilmiştik.
Involving a motorbike, one fatality.
Bir motosiklet karışmış, bir ölü.
Involving civilians in operations… is dangerous but sometimes necessary.
Operasyonlara sivillerin karışması tehlikelidir, ama bazen gerekebilir.
As of this morning, all CPD operations involving you have been suspended.
Bu sabah dâhil olduğun bütün CPD operasyonları durduruldu.
And we would have called in another doctor without involving you.
Ve seni karıştırmadan başka bir doktor çağırabilirdi.
I hear there's been a terrible accident involving a snake.
Duyduğuma göre bir yılanın dâhil olduğu korkunç bir kaza olmuş.
Involving my car and pot,
İçinde arabam, esrar,
The suggestion that there was some nefarious pay-for-play scandal involving my mother.
Annemin dâhil olduğu bir rüşvet skandalının varlığı ima ediliyor.
And you're testifying in a case involving my sister, then… Yes.
Ve sen kız kardeşimin dâhil olduğu davada tanıklık edersen, o zaman evet.
Is dangerous but sometimes necessary. Involving civilians in operations.
Operasyonlara sivillerin karışması tehlikelidir, ama bazen gerekebilir.
Anything involving you and a bed is unnatural, Peg. It's unnatural.
Hiç normal değil. İçinde sen ve yatağın olduğu hiçbir şey normal değil Peg.
It's unnatural. Anything involving you and a bed is unnatural, Peg.
Hiç normal değil. İçinde sen ve yatağın olduğu hiçbir şey normal değil Peg.
Anything involving a third-grade class is an automatic no.
İçinde üçüncü sınıf öğrencisi olan her şeye sorgusuz hayır diyeceksin.
I'm sorry for involving Betty, and that she pulled Jughead into this.
Bettyyi buna bulaştırdığım için, o da Jugheade söylediği için çok üzgünüm.
I could go to jail for involving you.
Sizi bulaştırdığım için hapse girebilirim.
Results: 822, Time: 0.1096

Top dictionary queries

English - Turkish