Examples of using Basitçe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O basitçe öldü.
Basitçe açıklayın.- Elinizin tersiyle yapmış olamazsınız.
Basitçe Cook Countydeki oy verenlere onlara ihtiyaç kalmadığını söyledi!
Basitçe açıklayın.- Elinizin tersiyle yapmış olamazsınız.
Basitçe katalogdan sipariş vermek
B'' zinciri. Daha basitçe.
Basitçe güney maymunu'' anlamına geliyor.
Şu son derece açıktır ki, bunu ABDnin desteğiyle daha çabuk ve basitçe gerçekleştirebiliriz.
Basitçe iş ve eğlence dengesini bulman lazım.
C'' zinciri. Daha basitçe.
Üzgünüm. O zaman basitçe kendime yardım etmem gerekiyor.
Bunu neden basitçe kabul etmiyorsun ki?
Eğer bunu yapmak istemiyorsan, basitçe söyleyebilirsin.
Bu basitçe yüzyılın fırtınası.
Pekâlâ, basitçe'' Oyuncaklar çok eğlenceli.
Basitçe anlatayım, Çaylak! Buradaki kötü hava gemiyi bum yapar.
Biliyorsun, Woodan basitçe bir hayır yeterli olacaktır.
Bu basitçe evet.
Basitçe, mahvolmuş durumdalar.
Basitçe nasıl kazanacağını hesaplama meselesi değil mi?