Examples of using Belgeyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sağolun.- Öyleyse belgeyi gösterdin mi ona?
Belki de, Klausun senin hakkında olan 30 belgeyi yaktığındandır.
Giryu, belgeyi getir.
Kimse bu kadar önemli bir belgeyi kaybettiğime inanmayacaktır.
Tamam. Senin terhis edildiğini söyleyen belgeyi alalım.
Sayısız belgeyi birlikte yazdık,… danışma kurullarında beraber oturduk.
Doktor, belgeyi imzaladı.
Teşekkür ederim. Ona belgeyi gösterdin mi?
Kimlik bilgilerinizi gösteren her belgeyi teslim etmeniz gerekmekte.
Senin terhis edildiğini söyleyen belgeyi alalım. Tamam.
Tavan arasında belgeyi buldum.
Ben veririm belgeyi.
Birkaç önemli belgeyi bizzat elimle iletmek zorundaydım.
Kimlik bilgilerinizi gösteren her belgeyi teslim etmeniz gerekmekte.
Violet…'' Evet'' deyip belgeyi kendi elinle imzaladın.
Birkaç önemli belgeyi bizzat elimle iletmek zorundaydım.
Sekreterleri kontrol edin lütfen böylece hiçbir belgeyi imha edemezler.
Artık işe dönebilirim. Siz de belgeyi imzalayabilirsiniz!
Birkaç belgeyi getirmek için erken geleceğim demişti.
Kaçmayacağınıza dair bu belgeyi imzalayacaksınız.