Examples of using Belki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sabahleyin kahvaltısını yatağına getirirsin belki.
Adı Porthos değil, değil mi? Belki.
Belki doğaüstü şeylerin kanıtı değildi ama çok önemli şeylerindi.
Belki birkaç ay bu küçük odada kalabilirsiniz.
Belki beni daha büyütür.
Belki anneni dinlemeliydim,
Belki şükredersiniz diye size kulak, göz ve kalp vermiştir.
Belki istiyorsun.
Belki o zaman gerçek cevaplar bulmaya başlayacağız.
Max, belki de gidip.
Bilmezsin, belki ALLAH bundan sonra( olumlu) bir iş ortaya çıkarır.
Bilirsin işte, belki yemek için dışarı çıkabiliriz.
Belki bir bulmaca olan sensin.
Belki bir gün gelirim.
Belki arkaya bakmak falan seni öldürmez.
Belki Michaelın bu soygunla bir ilgisi olabileceğini?
Ya da belki her ikisinin mükemmel karışımı.
Belki bir evim?
Belki seni doğum günün için Hawaii değil Fransaya götürmeliyiz.
Belki bir gün alabilirsin ama henüz değilsin.