BENIM GÖZÜMDE in English translation

in my eyes
gözüme
i consider
olarak
olarak kabul ediyorum
sayıyorum
olarak gördüğüm
düşündüğüm
olarak değerlendiriyorum
olarak addediyorum
benim gözümde
in my view
benim görüşüme göre
benim açımdan
benim gözümde
kanaatimce
benim bakışıma göre

Examples of using Benim gözümde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
O benim gözümde seni kaltak!
That's my eye, you crazy bitch!
Benim gözümde sen sağIıklı bir adamsın.
From my perspective, you're a healthy man.
Benim gözümde İngiltere Kraliçesi daima sizsiniz.
You will always be the Queen of England in my eyes.
Bir yalancı, benim gözümde iğrenç bir yaratıktır,'' diyor.
He's a-sayin'…"A liar is an abomination before Mine eyes.
Ben de büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Benim gözümde her zaman en iyilerden biri olarak kalacaksın.
I, too, have encountered great disappointment, but in my eyes, you will always be one of the greats.
Eğer kendini benim gözümde temize çıkarmak istiyorsan bu kalıntılara bakıp kaçırdığın şeyin
Dr. Brennan… If you hope to redeem yourself in my eyes, you will look at these remains
Hindistan öyledir ve öyle kalmalıdır. Benim gözümde en iyi hikayenin ülkesi.
And India is, and must remain, in my view, the land of the better story.
Ama bir katip olduğunuza göre… benim gözümde cinsiyetsizsiniz… Sanırım birayı sizin almanızda bir sakınca olmaz.
Since you are a law clerk genderless in my eyes I think you should be the one to go buy the beer.
Nazizm ile suçladıkları Hitlerin kendisi de, benim gözümde cinayet ve kan dökme dünyasının mütevazı bir'' öğrencisi'' nden başka bir şey değil.
Hitler himself, whom they accuse of Nazism, is in my eyes no more than a modest'pupil' in the world of murder and bloodshed.
O yüzden bize yardım etmezsen… benim gözümde kötü biri olacaksın, değil mi?
Then, in my eyes, you would be a bad person. So if you don't help us?
Şehri yöneten bir suç baronunu devirmek benim gözümde amaca uygun görünüyor.
Taking down a crime boss who's overrun a city seems to fit the bill in my eyes.
Şehri yöneten bir suç baronunu devirmek benim gözümde amaca uygun görünüyor.
Seems to fit the bill in my eyes. Taking down a crime boss who's overrun a city.
Benim gözümde, Kimberly Joyce her zaman masum olacak…
To my eyes, Kimberly Joyce will always be innocent…
Mercedesin aynısı ve benim gözümde daha iyi bir görünümü var
It's very similar to the Mercedes, except that to my eye, it looks even better,
Hâlâ Adalet Bakanı olabilirsin ama benim gözümde bu sabah kovuldun.
You may still be minister of justice but as I see it, I fired you this morning in my office.
İsanın gözünde de benim gözümde de.
you… in the eyes of Christ and in the eyes of myself.
Akiş, ‹‹Biliyorum, sen benim gözümde Tanrının bir meleği gibi iyisin›› diye yanıtladı, ‹‹Ne var ki Filistli komutanlar, ‹Bizimle savaşa gelmesin› diyorlar.
Achish answered David,"I know that you are good in my sight, as an angel of God. Notwithstanding the princes of the Philistines have said,'He shall not go up with us to the battle.
Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‹‹O günlerde sürgünden dönen halkın gözünde bu olanaksız olsa da, benim gözümde de böyle mi olmalı?›› Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
Thus saith the LORD of hosts; If it be marvellous in the eyes of the remnant of this people in these days, should it also be marvellous in mine eyes? saith the LORD of hosts.
suratsız şeylerle ilişkilendirilmiş görünüyordu ki en azından benim gözümde, güzel görünme kapasitesinin tamamını kaybetmişti.
faceless things that it had lost all its capacity even, to my eyes at least, to look nice.
kendi maddi çıkarlarını korumaktı. ama benim gözümde radyologlar birer kahramandı.
criticized for protecting their own financial self-interest. But in my view, the radiologists are heroes.
Results: 121, Time: 0.026

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English