Examples of using Berbat biri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Berbat biri. Onu tanıyorum.
O berbat biri.
Babam sadece Nana Terrynin ne kadar berbat biri olduğunu göstermek istemişti.
Ve bazen çok berbat biri oluyorum.
Bir yandan Nikki berbat biri.
Gerçekten. Ve bazen çok berbat biri oluyorum.
Evet, dünyayı iyileştirmek istemem beni berbat biri yapıyor.
Bir kızı hamile bıraktın diye berbat biri olduğunu ve acı çekmeyi hak ettiğini düşünüyorsun.
Bir kızı hamile bıraktın diye berbat biri olduğunu… ve acı çekmeyi hak ettiğini düşünüyorsun.
Aklımda efsanevi bir konuşma vardı, ne kadar berbat biri olduğunla ilgili bir çok sebep sayacaktım.
Senin kadar berbat biri olsaydım o yanıklarla ne kadar çirkin olduğunu söylerdim.
Babam bugün yeni bir kadınla çıkageldi ve tüm'' Allen berbat biri'' monoloğunda birdenbire umurumda olmadığını farkettim.
O berbat biri.
Bahşişi berbat biri.
Devon berbat biri.
Kat berbat biri.
O berbat biri.
Evet, berbat biri.
Berbat biri olduğunu söylemiştin.