Examples of using Bildiğimiz tek şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bildiğimiz tek şey toprak sahibi olduktan 2 sene sonra öldükleri.
Mmm. Öte yandan, bildiğimiz tek şey zararlı barış severler.
Bildiğimiz tek şey, fedakarlığının bir taktik olduğu.
Bildiğimiz tek şey, devletin onu suçlamak istediği.
Bildiğimiz tek şey şartlı tahliye ile çıkmış. Evet.
Bildiğimiz tek şey dikkat çekmek istediği.
Bildiğimiz tek şey, bunu yüzlerce kişiye yaptın.
Yapmayı bildiğimiz tek şey bu.
Bildiğimiz tek şey Mollariyle Centauri Başgezegenine gittiğindi.
John hakkında kesin olarak bildiğimiz tek şey bir çeşit merdane ile dövülmüş.
Bildiğimiz tek şey, bunun Sümerlerden kalma bulmaca olduğu.
Bildiğimiz tek şey, Viperın yakın mesafeden öldürdüğü.
Evet, bildiğimiz tek şey ülkeye kalp ağrısı yaşatmaları.
Kim olduğuna dair bildiğimiz tek şey, onun New York çizimleri.
Yani, hasta hakkında kesin olarak bildiğimiz tek şey havada süzülmediği.
yani hakkında bildiğimiz tek şey adı.
Üstünlük; medeniyetin özünün, ruhunun doğuşu. Bildiğimiz tek şey.
Bir şey daha,… kesin bildiğimiz tek şey var.
Hatta, bildiğimiz tek şey… bunun gibi bir Kadim cihazının, bir idam cezası gibi olduğu.
Sorun şu ki bildiğimiz tek şey onu götürenin Raina ve Cali götürenle aynı kişi olması.