Examples of using Bildiğinize in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Siz çocukların benim en iyisi olduğumu bildiğinize eminim aynı bugünden sonsuza kadar Çavuş Dobişko Judson gibi.
Komutan Tomalak, sizin de bildiğinize eminim ki… Nelvana IIIteki Romulan istilasıyla ilgili uyarılara yanıt için buradayız.
Nobel Ödülünü bildiğinize şaşıracaksınız, Bilimin en prestijli ödülü olurken.
Nobel Ödülünü bildiğinize şaşıracaksınız, Bilimin en prestijli ödülü olurken.
En iyisini bildiklerini düşünenleri sizin daha iyi bildiğinize nasıl ikna edeceksiniz?
Bay MacGyver büyükbabamı görmüş olmanız benim hakkımda benden daha çok şey bildiğinize yol açtı.
Nelvana IIIteki Romulan istilasıyla ilgili uyarılara yanıt için buradayız. Komutan Tomalak, sizin de bildiğinize eminim ki.
Komutan Tomalak, sizin de bildiğinize eminim ki.
Şimdi bu bilgiyle beraber benim mücadele etmeden pes etmeyeceğimi bildiğinize güveniyorum.
Eros deneyi asla Dünyaya düzenlenen bir saldırı olmadı. Bunu sizin de bildiğinize inanıyorum.
Demek istediğim, hepiniz Onun var olduğuna dair ufacık bir kanıt bile yokken Tanrının kim olduğunu ve Ona nasıl ibadet edeceğinizi bildiğinize o kadar inandırılmışsınız ki.
Bilmiyor. Kaliforniyaya taşındığım zaman sen ne yaptın?
Elbette bilmiyor. Tamam, neyi bilmiyorum? .
Yaşlı benim adam ne yaptığımı biliyor ama… senin yaptıklarını bilmiyor.
NasıI bildin?
Evet seni görebiliyorum bebek monitöründe. NasıI bildin?
Genç, dolayısıyla ilaç kısmını biliyor ama insan kısmını bilmiyor.
Hakikaten de yanlış bir şey yaptığımı bilmiyordum çünkü bildiğim birçok kolej öğrencisinin yaptığını yapıyordum
Eğer güzel bir kitapla berbat olan arasındaki farkı bilseydim, sadece birkaç ay devlet üniversitesine gitmek yerine Harvarda
Hey, bildin bir adam içecekler ise bir bira…