Examples of using Bile yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Arabasına baksana. Benim jant kapağım bile yok!
Görüyorsun, uyanman gerek… Çünkü daha adı bile yok.
O mutlu ve bir kafası bile yok.
Erkek arkadaşının tek bir resmi bile yok.
Arabamı almış! Daha ehliyeti bile yok!
Çaresi yok. Gerçek bir arabası bile yok!
Yani, tek yediği şey kurabiye ve bir boğazı bile yok.
Bu kız çok temiz. Eski bir günlüğü bile yok.
O sürtüğün Google Haritaları bile yok. Bekle.
Tanrım, bunun sakalı bile yok.
Bir tane bile yok, onlar da intihar tepesinde üzerime geldiler.
Onun madalyonu bile yok.
Sizdeki güzelliğin, zarafetin yarısı bile yok bizde Validem.
Ama kardeşimde bu bile yok.
Ama Charanpurda bu kızların okuyabileceği lise bile yok.
Çek pilotlar için küçük bir anıt bile yok.
Çek pilotlar için küçük bir anıt bile yok.
Orada radar bile yok!
Bir karın bile yok… ve onun salonunda, piliçleri izlemeyi tasarlıyorsun.
Konuşabileceğin bir kız kardeşin bile yok, ve şimdi de ben çıktım.