Examples of using Bilmediğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evlenmiş olduğunu bilmediğim gibi.
Evet. Usta Yoda nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü, Morabanda geldi.
Dün gördüğüm, adını bilmediğim kızın hayâlini kurdum.
Tıpta, çoğunlukla yanıtını bilmediğim bilmecelerle karşılaşıyorum.
Tavırlarında bir haksızlık olduğunu düşünmüyorum… sadece bilmediğim bir şeyler.
Bilmediğim zaman mı var?
Bilmediğim daha ne var? Söyle.
Dynastic Enerji hakkında bilmediğim şey ne?
CIAin bilmediğim bir gözetleme programı yoksa tabi.
Bana benim bilmediğim bir şey söyleyebileceğini hayal edebiliyor musun?
Benim bilmediğim bir şey bilmiyorsunuz. .
Ne için olduğunu bilmediğim işleri yapmayı sevmem.
Hiç bilmediğim bir ailem var.
Benim bilmediğim bir seyahat mi planladın?
Benim bilmediğim bir şeyi.
Bilmediğim bir şeyler mi var?
Bilmediğim hiç bir şeyi almıyorum.
Zeynep neden beni bilmediğim kuaföre getirttirip tıraş ettirtiriyorsun ya?
Bilmediğim bir şey mi var?
Tabii benim bilmediğim bir şey bilmiyorsanız. .