BIR ÇOCUKMUŞUM in English translation

a child
bir çocuk
bir evlat
kid
çocuk
ufaklık
evlât

Examples of using Bir çocukmuşum in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Söylenene göre küçükken inatçı bir çocukmuşum.
Supposedly, I was a very stubborn child.
Benim sözümü kesme ve benimle bir çocukmuşum gibi konuşma.
You don't cut me out and don't talk to me like I'm a child.
Bir evlenemediğim nişanlım bir de çocukmuşum gibi davranan akıI hocam var.
I got a fiancé I can't marry… and a mentor who's treating me like a child.
Yaptığın tek şey bana bir çocukmuşum gibi davranıp sürekli ne yapmam gerektiğini söylemekten ibaret.
All you do is treat me like a kid, telling me what to do all the time.
Yani, canının her istediği zaman bana bir çocukmuşum gibi davranabileceğini söylüyorsun.
So you're saying that you can just treat me like a child whenever you want to.
Ailen bana sürekli kendi kararlarını veremeyen bir çocukmuşum gibi davrandı.
Who can't make his own decisions. Oh, Phil. Your family has always treated me like a child.
Doktor bana bir yetişkin gibi davrandığı halde, Bayan Patmore… neden bana bir çocukmuşum gibi davranmakta ısrar ediyorsun?
Why do you insist on treating me like a child? If the doctor treats me like an adult, Mrs. Patmore?
Affettirebilecek misin? Ne yani bana kendini bununla, kiminle çıkacak olduğuma… karar veremeyecek bir çocukmuşum gibi davranmanı.
You treat me like a child who can't make her own decisions about who to date? You think cereal is gonna make me forget.
kiminle çıkacak olduğuma… karar veremeyecek bir çocukmuşum gibi davranmanı… affettirebilecek misin?
me forget about who to date? you treat me like a child who can't make her own decisions?
Benimle, sanki bir çocukmuşum, sen de bir müdürmüşsün gibi konuşmayı kes!
Stop talking to me as if I were a child and you a schoolmaster!
O her… zaman benden bir şeyleri saklar, sanki ben bir çocukmuşum gibi.
Like I'm a child. hiding things from me all the time, He keeps.
Harika bir çocuktu. İki yıl önce bir av kazasında öldü.
Great kid. Died two years ago in a hunting accident.
Harika bir çocuktu. İki yıl önce bir av kazasında öldü.
Died two years ago in a hunting accident, of all things. Great kid.
Ne zamandan beri bir çocuk vurup veya Hidrojen Bombası patlatıp, iyi olunur ki?
Since when did shooting kids and blowing up hydrogen bombs become OK?
Hayır. Bir kocam, bir çocuğum ve bir hizmetçim var.
I have a husband, a child and a maid. No.
Hayır. Bir kocam, bir çocuğum ve bir hizmetçim var.
No. I have a husband, a child and a maid.
Bir çocukla nasıl yaşayabilirim? Çocuksun?.
A boy. How can I live with a boy?.
Sen gerçekten iyi bir çocuksun ama… saldırı altında bir kasaba var.
But we have a town under attack. You're a really nice kid.
Ben bir çocuğum. Genç olduğumu biliyorsunuz.
You know, I'm a teenager. I'm a child.
Artık bir çocuğumuz olduğunu bilmiyor musun?
Don't you know that we have a child now?
Results: 78, Time: 0.0235

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English