Examples of using Bir şey denersen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nöbete geçeceğim. Saçma bir şey denersen, seni vurur.
Nöbete geçeceğim. Saçma bir şey denersen, seni vurur.
Eğer bir şey denersen kimsenin güvenliğini garanti edemem.
Sana şunu söyleyeceğim. Bir şey denersen, kaçmaya kalkarsan.
Eğer bir şey denersen seni öldürürüm.
Eğer bir şey denersen ürkütücü, sensin olacak bir bütün sorunlar yeni bir dizi.
Eğer bir şey denersen ürkütücü, sensin olacak bir bütün sorunlar yeni bir dizi.
Anlıyor musun? Eğer bir şey denersen bütün mekanı havaya uçururum?
Orada mivonklarının yerinde her ne duruyorsa, ve her neredeyse… gitmiş olacak… ben döndüğümde. Eğer ben yokken bir şey denersen… Yapabiliriz.
Eğer aptalca bir şey denersen, yanında polis,
Aptalca bir şey denersen, aptalca bir şey düşünürsen bile diskin İnternet te yayınlanır ve babacığın Lionel
Ahmakça bir şey denersen boğazını bir kulağından diğerine kadar kesmek zorunda kalırım.
En ufak bir şey denersen, seni parçalara ayırıp… postayla Fuchsbau karına yollarım.
Yasa.- Polis. Yani tuhaf bir şey denersen, seni vururum.
Eğer bir şey denersen.
Bir şey denersen, onu öldürecek.
Bir şey denersen, onu öldürecek.
Yemin ediyorum, eğer bir şey denersen.