Examples of using Bir şey farkettim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Komik bir şey farkettim.
Ve acayip bir şey farkettim.
Bir şey farkettim.
Bir şey farkettim, ayaklarını hiç hareket ettirmiyorsun. Düztaban gibi dikiliyorsun.
Bir şey farkettim- Söylemek ister misin.
Bir şey farkettim.
Bir şey farkettim, ayaklarını hiç hareket ettirmiyorsun.
Bir şey farkettim.
Uyandım ve bir şey farkettim.
Biliyor musun seninle ilgili bir şey farkettim.
Bu konuda yanlış bir şey farkettim.
Sonra bir gün bir şey farkettim.
Bay Fischoeder, daha yeni bir şey farkettim.
Bay Fischoeder, daha yeni bir şey farkettim.
bu gezegen hakkında bir şey farkettim.
Evet, dün gece Danin partisinde bir şey farkettim. Ve alışkanlıklarımdan sıkıldım.
Toplamı kamplarıyla ilgili kitapları okurken bir şey farkettim, bilirsin, mahkumlar ayakta duramadıkları zaman gerçekten bir değerleri yoktu.
Misafir odasına sürüldüğümde, birinin arkasına baktım ve bir şey farkettim. Evdeki film kutusundaki Thomas Cruise filmlerinden.
Ve bir şey farkettim-- mutfak kapısından girdi, kestirme yoldan direkt Irenein odasına gitti.
Misafir odasına sürüldüğümde, birinin arkasına baktım ve bir şey farkettim. Evdeki film kutusundaki Thomas Cruise filmlerinden.