BIR DAHA OLMAZ in English translation

• not again
• won't happen again
• will not happen again
• it doesn't have to happen again

Examples of using Bir daha olmaz in Turkish and their translations into English

Beni affet. Bir daha olmaz.
It won't happen again. Calm down, I'm sorry.

Vince benim ailem ve… onu ölüme terk etmeyeceğim, bir daha olmaz.
And I am not letting him die, not again. Vince is my family.

Hayat memat meselesi vardı da, bir daha olmaz.
Matter of life and death! Won't happen again!

Deacon… Onu geride bırakamayız, bir daha olmaz.
We can't leave him behind, not again. Deacon.

Deacon… Onu geride bırakamayız, bir daha olmaz.
Deacon… we can't leave him behind, not again.

Beni unutmana izin vermeyeceğim, Komutan, bir daha olmaz.
I won't let you forget me, Commander, not again.

Bir daha olmaz.
Won't happened again.

Bir daha olmaz bir daha olmaz yine Follow Through? Ah!
Argh! Not again, not again at the Follow Through?

Bir daha olmaz.
Not ever again.

Umarım bir daha olmaz.
I hope there won't be any more.

Endişelenme, bir daha olmaz.
Don't worry, it won't happen again.

Bir daha olmaz.
No, not again.

Affedersin, bir daha olmaz.
Sorry, it won't happen again.

Özür dilerim bir daha olmaz.
Sorry, it won't happen again.

Söz, bir daha olmaz.
I promise you, it won't happen again.

Bir daha olmaz.
Not another one.

Hayır, bir daha olmaz.
No, it won't happen again.

Umarız o bir daha olmaz.
We hope that doesn't happen again.

Bir daha olmaz.
Um, won't happen again.

Bir daha olmaz demiştin.
And you said it wouldn't happen again.