Examples of using Bir futbol topu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu bir futbol topu.
Gaz bir futbol topu büyüklüğüne kadar sıkışır.
Karısını bir futbol topu zannetmiş.
Sana Francesco Totti imzalı bir futbol topu getirdim!
Bu bir futbol topu ahbap.
Bir futbol topu. Yumuşak ve pembe olanlarından.
Afrikada bulunan erkek dev boğa kurbağası, bir futbol topu büyüklüğündedir.
Bu üstüne, kurbanlarımızdan birinin, Yüzünün dikildiği, bir futbol topu.
Ve dev Afrika öküz kurbağası erkeği bir futbol topu büyüklüğündedir.
Ve bu da bir futbol topu.
Jedin yüzü bir futbol topu gibi şişmişti o yüzden ihtiyacımız olan ilk şey iltihap önleyici ilaç.
Ve bir futbol topu da getirmişti, ve o köyde her akşam futbol maçı yaptık.
Nijo, gidip bir futbol topu getir. Ian, buraya gel… Hepsini öldüreceğiz
yer aldığı fotoğraflar paylaşan Robin van Persie, bir futbol topu ile gülücük ikonunu peş peşe koydu.
Yüzbaşı Neville her takıma bir futbol topu vermenin ve… topu ileriye vurup onu takip etmelerinin iyi bir fikir olacağına karar verdi.
Fakat Santa Maria della Pace önündeki meydana doğru giderken mütemadiyen futbol oynanan o yerde, bir futbol topu bize çarpıyor.
Tüm parçalara sahibim. Santa Maria della Pace var, bir futbol topu var, bir kuş kanadının küçük bir parçası var. Hiçbir şey olmuyor.
yani maçın 70. yıl dönümünde, 250 kiloluk bir futbol topu anıt olarak dikildi.
Biri Marsın üzerinde ve bir diğeri de Cremonda-- bilirsiniz, diğer çiftler-- fakat Santa Maria della Pace önündeki meydana doğru giderken mütemadiyen futbol oynanan o yerde, bir futbol topu bize çarpıyor.
Patlayıcılı bir futbol topu.