Examples of using Bir geçmişe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi, geleceği gördün, bir de geçmişe bakalım.
Now, you have seen En az 200 senelik bir geçmişe sahiptir.
It has at least 200 years of history.Geleneklere sahiptir. Aldovia Krallığı 700 yıllık bir geçmişe ve.
Of history and tradition. The Kingdom Bu gerçek zamanlı bir geçmişe yolculuk.
That's real time travel to the past.Ama birisiyle bir geçmişe sahip olmanın ne demek olduğunu en iyi senin bilmen gerekir.
Bu ülke emperyal, genişlemeci bir geçmişe… sahip olmanın anlamını biliyor.
Artık tüm bu yaşamın oldukça zengin bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıkmıştı.
And it now turned out that all this life also had a history, a rather rich one.yakanı bırakmayan… nefret ettiğin bir geçmişe sahip olmak.
like to feel trapped, to have a past you despise.bu bölümde renkli uzun bir geçmişe sahip olmuştu.
she had a long and colorful history with this department.Jamie Fraser benimdi ve hâlâ da öyle ama onu benden çaldığında ikimizi de yanlış bir geçmişe taşıdın.
Jamie Fraser was and is mine, and ye did us both a wrong past bearing when ye stole him away.Jamie Fraser benimdi ve hâlâ da öyle ama… onu benden çaldığında ikimizi de yanlış bir geçmişe taşıdın.- Yalan bu.
That's a lie. and ye did us both a wrong past bearing when ye stole him away. Jamie Fraser was and is mine.onun'' karanlık bir geçmişe ve parlak bir geleceğe'' sahip olduğunu söyledi.
Borisov said on Tuesday(January 10th) that it had"a dark past and a bright future.uzun ve köklü bir geçmişe sahiptir.
Bölgenin bu kadar eski bir geçmişe sahip olmasına rağmen bugünkü Uzunköprü kentinin olduğu alanın bataklıklar ve sık ormanlarla kaplı olmasından dolayı Osmanlılara kadar üzerine herhangi bir şehir inşa edilememiştir.
Although the region has a very old past, a city had never been able to be built on the area where today's Uzunkopru exists because it would been covered with vast swamps and dense forests till the Ottomans.Şu anda Makedonyada devlet memuru olabilmek için gereken tek ön şart'' düzgün'' bir etnik geçmişe veya parti ilişkisine sahip olmak ki bunların hiçbiri de üretkenlik veya ehliyeti garanti etmiyor.
Currently, the only prerequisite for joining the civil service in Macedonia is having a"proper" ethnic background or party affiliation, neither of which guarantees productivity or competence.Chashule,'' Bu uydurma olaylar Chicagoda gerçekleşecek NATO zirvesi üzerinde kesinlikle hiçbir etki yaratmayacaktır, çünkü onların, dünyanın sorunları çözme yolu olarak reddettiği bir geçmişe sahip olduğunu artık herkes biliyor.'' dedi.
The feigned incidents will have absolutely no influence at the upcoming NATO summit in Chicago because everybody now recognises they have a background which the world rejects as a means to solve problems," Chashule said.Genel Sekreteri Salil Shetty yaptığı açıklamada Taner Kılıçın, Türkiye yetkililerinin şu an çiğnemekte oldukları özgürlükleri savunmak konusunda uzun ve saygın bir geçmişe sahip olduğunu belirtti.
Amnesty International Secretary General Salil Shetty said that Taner Kılıç has a long and distinguished record of defending exactly the kind of freedoms that the Turkish authorities are now intent on trampling.Raven ile çalışan bir geçmişe sahiptir id Software kullandıktan sonra motor( 1994 yılında'' Heretic''),
Raven has a history of working with id Software: After using id's engines for many of their games(from"Heretic" in 1994),ne denli keyfi bir hale geldiğinin yeni bir kanıtı. Taner Kılıç, Türkiye yetkililerinin şu an çiğnemekte oldukları özgürlükleri savunmak konusunda uzun ve saygın bir geçmişe sahip.
it has gone and just how arbitrary it has become. Taner Kılıç has a long and distinguished record of defending exactly the kind of freedoms that the Turkish authorities are now intent on trampling.Çünkü bir geçmişin var.
Because you have a history.
