Examples of using Bir haftadır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neredeyse bir haftadır buradayız neredeyse hiç yemiyorsunuz.
Bir haftadır ilk defa umutlanmışlardı.
Komşuların bir haftadır yemek yemediğimizi bilmelerine gerek yok.
Bir haftadır onunlasın değil mi?
Captain Steubing, bir haftadır yemek yemiyor.
Bir haftadır buradan Palermoya bir araba bile gitmedi.
Bir haftadır, tayfada bir huzursuzluk var.
Bir haftadır ortalıkta yok.
Bir haftadır.
Bir haftadır burdaydık. Değil mi,?
Sadece bir haftadır.
Yaklaşık bir haftadır.
Neredeyse bir haftadır buradasın, Purnsley.
Bir haftadır hap içmedim.
Bir haftadır yağıyor sanırım.
Kamerada bir haftadır uykusuz gibi çıkıyorum.
Bir haftadır telefonuma sesli mesaj ve SMS atıp duruyorsun.
Bir haftadır aralıksız çalışıyorsun.
Bir haftadır ölü olduğunu biliyorum!
Bir haftadır kendin gibi davranmıyorsun.