Examples of using Bir kayıt cihazı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kayıt cihazı ve ses monitörü.
Yunandan bana bir kayıt cihazı almasını istedim.
Unutkanlık için kendine bir kayıt cihazı al.
Nick, ben herhangi bir kayıt cihazı görmüyorum.
Hiçbir şey. Telefona bir kayıt cihazı taktılar.
Kesin o telsizin içinde bir kayıt cihazı var ve Mitchin sesini kaydetmiş oynatıyorsun.
Bir kayıt cihazı var. Beni ilgilendirmez fakat muhtemelen evinde- Pawel.
Torrijos uçağa binmek üzere iken son anda güvenlik şefi tarafından kendisine bir kayıt cihazı verildiğine dair inanılmaz sayıda kanıt var.
Bir kayıt cihazı var. Beni ilgilendirmez fakat muhtemelen evinde- Pawel.
Lemon, yatak odana başka bir kayıt cihazı al ve sonra da dört şovu da aynı anda kaydedebilirsin.
Bir kayıt cihazı aldım. Yoldayken yanıma'' pikap kablosu denen bir şeyle.
Evet. Bu bir dijital kayıt cihazı, efendim ama içi temiz.
Bu okyanus profilleyici buzun içinden okyanusa bırakılacak olan özel tasarım bir kayıt cihazı.
Sanırım bir kayıt cihazına ihtiyacım olacak. oh, canım.
Gerçekten, Claire keşke bir kayıt cihazım olsaydı.
Oh, canım. Sanırım bir kayıt cihazına ihtiyacım olacak.
Mr. Marshall bir kayıt cihazına getirdi.
Kameralar, cep telefonları, herhangi bir kayıt cihazları satın.