Examples of using Bir kelle avcısı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben bir kelle avcısıyım!! Bakın!
I'm a bounty-hunter!! Look!Ben bir kelle avcısıyım!! Bakın!
Look! I'm a bounty-hunter!!Yani sen bir kelle avcısısın. Oh.
Oh. So, you're a headhunter.O bir kelle avcısına av oldu.
She's fallen prey to a bounty hunter.Mantıklı. Ben bir kelle avcısıyım.
I'm a headhunter. That makes sense.Mantıklı. Ben bir kelle avcısıyım.
That makes sense. I'm a headhunter.Batı Avrupada kara operasyonları ekibinde olan bir kelle avcısıydı.
A headhunter we used to put together arkadaş olmadığın sürece veya bir kelle avcısıyla bağın yoksa senin dünyanla kimse ilgilenmeyecektir.
Isles or related to a bounty hunter, no one will give a crap about your world.Ana, çekiçli, dev bir kelle avcısına dair bir bilgi var mı? Uzun hikâye.
Mother, any information on a bounty hunter with a giant hammer-thing?- It's a long story.Bir kelle avcısı istiyorum.
Ben bir kelle avcısı değilim.
I'm not a bounty hunter.Profesyonel bir kelle avcısı tutabiliriz?
Maybe we could hire a professional bounty hunter?Bir kelle avcısı, Jango Fett.
A bounty hunter called Jango Fett.Bir kelle avcısı tutabiliriz. -Profesyonel?
Maybe we could hire a professional bounty hunter?Sadece pis yaşlı bir kelle avcısı.
He's just a dirty old bounty hunter.Etrafta bir kelle avcısı var!
There's a bounty hunter on the loose!Baba! Bir kelle avcısı istiyorum!
I need a bounty hunter.- Baba!Johnnynin babası bir kelle avcısı mıydı?
Johnny's dad was a bounty hunter?Onları öldürmek için bir kelle avcısı gönderildi.
A bounty hunter's been sent to kill them.Hayır, pis bir kelle avcısı sadece.
He's just some cheap bounty hunter.- No.
