Examples of using Bir kenara bırakırsak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dalkavukluğu bir kenara bırakırsak bu müsrif gece sadece senin absürt politik kariyerinin başlangıcı değil ayrıca yazın bitişi
Arnavutlukun doğum oranı, son zamanlarda görülen düşüş bir kenara bırakırsak, bölgedeki en yüksek oranlardan biri.
Şimdi, dilin ne olmadığını bir kenara bırakırsak, dilin nasıl işlediği konusunu ele alabiliriz.
Şimdi, aranızda romantik ilişki olduğu düşüncesini bir kenara bırakırsak… Onu bu davranışına ne sebep olmuştur?
Bugün için hepinizi pişman edeceğimi bir anlığına bir kenara bırakırsak, haydi sihri devam ettirelim.
Tekrar ediyorum, henüz yangının nasıl başladığı konusunda bilgimiz yok, ama spekülasyonları bir kenara bırakırsak, bu dramatik olay bize gösteriyor
Remynin sizi bilgilendirdiğini biliyorum, öyleyse, artık bizimle olmayan Ulusal Güvenlik Sekreterini… bir kenara bırakırsak, bu plana itirazı olan başka biri var mı?
Pekala, bir buçuk gündür uçakta olmama rağmen bayağı iyi göründüğüm gerçeğini bir kenara bırakırsak bana havaalanında elinde çiçeklerle
Avrupa Entegrasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Teuta Arifi,'''' Makedon'' sıfatının ihmal edilmesini bir kenara bırakırsak, bu yılki ilerleme raporu adildir.''
Ataları bir kenara bırakırsak.
Şakayı bir kenara bırakırsak.
Şakayı bir kenara bırakırsak.
Öldürmeyi bir kenara bırakırsak.
Elbette Julesu bir kenara bırakırsak.
Elbette Julesu bir kenara bırakırsak.
Aile kavgasını bir kenara bırakırsak.
Ama onu bir kenara bırakırsak.
Madeni para detayını bir kenara bırakırsak.
Bisikleti bir kenara bırakırsak, yeterince ehil.
Kardeşini bir kenara bırakırsak seni de sevmedim.