BIR MAHKÛMU in English translation

a prisoner
tutsak
bir mahkûm
bir tutuklu
bir mahkumu
esir
esiri
inmate
mahkûm
tutuklu
mahkumu
bir mahküm

Examples of using Bir mahkûmu in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neden bahsediyorsun? Dün ateşli arkadaşın Santino Noguera isimli bir mahkûmu öldürdü?
Yesterday, your fiery friend killed a prisoner named Santino Noguera.- What are you talking about?
Yasal bir temsilcinin onayı olmadan ameliyat yapmak üzeresin. Nakledilen bir mahkûmu kasten götürmekle kalmadın Doktor Na.
Without the approval of the legal representative. Not only did you intentionally move a prisoner who was being transported, Dr. Na. but you're about to perform surgery.
Sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz. İlk olarak Oswalddaki genel hayata bakacağız.
Then we're gonna follow one new prisoner coming in first we're gonna do an overview of life in oswald.
Sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz.
Spending the night locked in a cell. Then we're gonna follow one new prisoner coming in, and we will close with Jack Eldridge.
Kyle Morrison adında bir mahkûmu arıyordum da.- Evet, ben Dedektif Fusco.
It's Detective Fusco, I'm looking for an inmate by the name of Kyle Morrison.
bunca zaman sadece bir mahkûmu kaybettim. Bu da her an içimi kemiriyor.
only lost one con in all that time, and that eats at me every single minute.
Çünkü şu anda hapiste olan bir adam çıktı. Bir mahkûmu ancak evliysen bu şekilde ziyaret edebilirsin.
Because it comes back to a guy currently serving time, and the only way you can have a conjugal visit with a prisoner is if you're married to them.
bu arada kendisi sürekli yalan söylüyor, bir mahkûmu kollamayacaklarını fark ettim.
is lying through his teeth, I realized he would never cover for a con.
inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
watch every 15 minutes, she was incredibly disruptive, and even threatened to stab another inmate with a fork.
Oswald Maksimum Güvenlikli Cezaevinde bulunan ve başka bir mahkûmu öldürmekten idam cezasına çarptırılan.
execution to Jefferson Keane, the man convicted of killing another inmate at Oswald Maximum Security Penitentiary.
İlk olarak Oswalddaki genel hayata bakacağız, sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz.
First we're gonna do an overview of life in Oswald, then we're gonna follow one new prisoner coming in and we will close with Jack Eldridge spending the night locked in a cell.
Eğer birileri Shirleynin orada kaldığı iki ay boyunca hapishane kayıtlarını… kontrol etme zahmetine katlansaydı… cezaevi psikiyatristinin, intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
Every 15 minutes, she was incredibly disruptive, during her two-month stay, and even threatened to stab another inmate with a fork. If anyone had bothered to check the jail records the prison psychiatrist put her on suicide watch.
Eğer birileri Shirleynin orada kaldığı iki ay boyunca hapishane kayıtlarını… kontrol etme zahmetine katlansaydı… cezaevi psikiyatristinin, intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
If anyone had bothered to check the jail records and even threatened to stab another inmate with a fork. every 15 minutes, the prison psychiatrist put her on suicide watch she was incredibly disruptive, during her two-month stay.
intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
the jail records she was incredibly disruptive, every 15 minutes, the prison psychiatrist put her on suicide watch and even threatened to stab another inmate with a fork. during her two-month stay.
Polis gözetimindeki bir mahkuma saldıramazsın.
You can't strike a prisoner in police custody.
Jack Sylvane adında bir mahkumu hiç araştırdınız mı?
You ever do any research on an inmate named Jack Sylvane?
Neredeyse bir mahkuma döndüm.
I have nearly become a prisoner.
Bay Ripstein, Icemanin buradan bir mahkumla ringe çıkmasını istiyor.
Mr. Ripstein wants to see the Iceman… fight a prisoner we got in here.
Dün diğer bir mahkumu ziyaret için bir kız geldi.
This cat came in here the other day to visit another inmate.
Kariyeriniz boyunca hiç bir mahkuma yumruk bile atmadınız mı?
You have never punched a prisoner in your entire career?
Results: 95, Time: 0.0285

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English