Examples of using Bir mahkûmu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neden bahsediyorsun? Dün ateşli arkadaşın Santino Noguera isimli bir mahkûmu öldürdü?
Yasal bir temsilcinin onayı olmadan ameliyat yapmak üzeresin. Nakledilen bir mahkûmu kasten götürmekle kalmadın Doktor Na.
Sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz. İlk olarak Oswalddaki genel hayata bakacağız.
Sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz.
Kyle Morrison adında bir mahkûmu arıyordum da.- Evet, ben Dedektif Fusco.
bunca zaman sadece bir mahkûmu kaybettim. Bu da her an içimi kemiriyor.
Çünkü şu anda hapiste olan bir adam çıktı. Bir mahkûmu ancak evliysen bu şekilde ziyaret edebilirsin.
bu arada kendisi sürekli yalan söylüyor, bir mahkûmu kollamayacaklarını fark ettim.
inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
Oswald Maksimum Güvenlikli Cezaevinde bulunan ve başka bir mahkûmu öldürmekten idam cezasına çarptırılan.
İlk olarak Oswalddaki genel hayata bakacağız, sonra yeni gelen bir mahkûmu takip edeceğiz ve programı Jack Eldridgein bir hücrede bir gece geçirmesiyle bitireceğiz.
Eğer birileri Shirleynin orada kaldığı iki ay boyunca hapishane kayıtlarını… kontrol etme zahmetine katlansaydı… cezaevi psikiyatristinin, intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
Eğer birileri Shirleynin orada kaldığı iki ay boyunca hapishane kayıtlarını… kontrol etme zahmetine katlansaydı… cezaevi psikiyatristinin, intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
intihara meyilli oluşundan dolayı onu… her 15 dakikada bir kontrol ettirdiğini,… inanılmaz derecede huzur bozucu biri olduğunu… ve hatta başka bir mahkûmu çatalla yaralama tehdidinde bulunduğunu görürdü.
Polis gözetimindeki bir mahkuma saldıramazsın.
Jack Sylvane adında bir mahkumu hiç araştırdınız mı?
Neredeyse bir mahkuma döndüm.
Bay Ripstein, Icemanin buradan bir mahkumla ringe çıkmasını istiyor.
Dün diğer bir mahkumu ziyaret için bir kız geldi.
Kariyeriniz boyunca hiç bir mahkuma yumruk bile atmadınız mı?