Examples of using Bir mahkeme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burası bir mahkeme.
O, bir mahkeme yazmanı.
Burası bir mahkeme.
Bu bir mahkeme, dudakların toslaşmasını bekleyemezsin?
O zamandan beri Mahkeme bir Mahkeme Weibo da Weibo oldu.
Burada bir mahkeme çizimi var.
Burası bir mahkeme Bayan Walker, günah çıkarma yeri değil.
Bu bir mahkeme davası.
Bir mahkeme kuruldu; yargıç, ABD eski başkanı William Taft idi.
Burada bir mahkeme görüyor musun?
Bir mahkeme görevlisiyle konuştuğunun farkında mısın?
Bu bir mahkeme, dostum ama mahkûm sen değilsin.
Memnuniyetle… siz bir mahkeme gösterir göstermez.
Bir mahkeme olmasında ısrar ederseniz size şunu söylemek zorundayım.
Bu bir mahkeme emri… Ve o bir cinayet soruşturmasında tanık.
O bir mahkeme katibi.
Burası bir mahkeme değil.
Ben adliye memuruyum ve size bir mahkeme celbi teslim etmek için geldim.
Ben bir mahkeme görevlisiyim.
Sevgili dostum, bu bir mahkeme değil. Mahkeme prosedürü.