BIR MILYON KIŞIYI in English translation

one million
bir milyon
1 milyon dolar
bir milyonu
1 milyonu
milyon tane
1 milyonunu
1 milyonun
1 milyona

Examples of using Bir milyon kişiyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eğer bu ilacı bir milyon kişi alırsa aralarından otuz bin kadarı ölebilir.
If a million people take that drug, 30,000 can die.
Bir milyon kişi bu konseri izledi,
Million people attended this concert,
O anda bir milyon kişi aptal olduğuma kanaat getirecek.
At that moment, 1 million people will decide I'm an idiot.
Hedef, bir milyon kişinin hapisten çıkmasına yardım etmek.
To help a million people get out of prison. on reforming things, and the goal is trying.
Şu an gölde bir milyon kişi falan var.
There's a million people down there on that lake right now. So, like.
Şu an gölde bir milyon kişi falan var.
Like, there's a million people down there on that lake right now.
Bir milyon kişi için hazır olmalıyız.
We should be prepared for a million people.
Bir milyon kişi için hazırız.
We are prepared for a million people.
O birkaç blokta neredeyse bir milyon kişi yaşıyor.
There are roughly a million people in those few square blocks.
Yani bu bağlamda düşünürsek en az bir milyon kişiyle konuşmuş gibi olmalısın.
That means he's talked with probably, like, a million people.
Hadi ama zaten bir milyon kişi bile izlemedi!
Come on, it's not like a million people haven't seen it already!
Bu ülkede bir milyon kişinin üzerinde evsiz kalmış insan var.
There are over one million displaced people.
Bir milyon kişi sayın başkan.
One million men, Mr President,
Bir milyon kişiyiz, kendi evimizi kendimiz yapacağız deyin.
Say we are a million people, we will build our own homes.
Dışarıda yaklaşık bir milyon kişi var. Charlie!
Charlie, there's like a million guys out there!
Sıtmadan her yıl bir milyon kişi ölüyor.
Over one million people die of malaria every year.
Bu da listeyi bir milyon kişiye indirir.
That narrows it down to about a million folks.
Biliyorum, bir milyon kişi gördü, ama.
I know that a billion people saw it but.
Charlie! Dışarıda yaklaşık bir milyon kişi var!
Charlie, there's like a million guys out there!
Bu ay seninle çekim yapmak istiyor. Yaklaşık bir milyon kişi.
About a million people want to shoot you this month.
Results: 40, Time: 0.0283

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English