BIR SÜRÜ TELEFON in English translation

• a lot of calls
• a lot of phone

Examples of using Bir sürü telefon in Turkish and their translations into English

Benim bölümüm yayınlandıktan sonra kanala bir sürü telefon geldi. 10 tanesi falan da araba gaspçısını öldürmekle tehdit ediyordu.
After my segment ran, the station received a lot of phone calls-- including about a dozen death threats-- to the carjacker.

Rodwell, kendisine ve New Yorktaki diğer katılımcılara tehdit eden bir sürü telefon araması aldı;
Rodwell received several telephone calls threatening him and the other New York participants,

Ayrıca salonda benim ismimi kullanmamanı istiyorum. Çünkü o konu hakkında bir sürü telefon geliyor ve bu durum biraz utanç verici.
And I'm gonna need you to stop using my name at the gym… because I'm getting a lot of phone calls about that, and that's a little embarrassing.

Dostunuz Steve Cioffiye oldukça yakınız, görünüşe göre eski mahkum olan ve restoranda çalışan Tommy Rugolo adındaki kuzeniyle bir sürü telefon görüşmesi yaptı.
We have been sitting on your pal Steve Cioffi pretty close, and it looks like he's been making a bunch of calls to a cousin of his named Tommy Rugolo, who's an ex-con, been working at the restaurant.

Davis 910dan bir sürü telefonun var.
You got a lot of calls in 910 here, Davis.

Bir sürü telefon şakası.
Just several prank calls.

O yerlerde bir sürü telefon var.
That's a lot of phones on locations.

Bir sürü telefon çağrısı var gelen.
Now there's a lot of speculation, a lot of phone calls coming in.

Küçük defterinde bir sürü telefon numarası var.
You have your little phone book, lots of numbers.

Bir sürü telefon üretip… …ağımıza kaydettiriyorlar.
So they're manufacturing phones.

Bu yüzden bir sürü telefon gelecektir.
So there's gonna be a lot of calls coming in.

Bir sürü telefon üretip… …ağımıza kaydettiriyorlar.
So they're manufacturing phones and signing them onto our network.

Ağımıza kaydettiriyorlar. Bir sürü telefon üretip….
And signing them onto our network. So they're manufacturing phones.

Ağımıza kaydettiriyorlar. Bir sürü telefon üretip….
So they're manufacturing phones and signing them onto our network.

Sizin gibi duyarlı olanlardan… sıkıntılarla ilgili bir sürü telefon alıyordum.
I have been getting too many phone calls, too many complaints.

Bir sürü telefon mağazasına gittim ve kimse yardım etmek istemedi.
I had gone to several other cellphone stores, and no one wanted to help me,

Hapishaneden bir sürü telefon almıştım ama kız arkadaşımın annesinden hiç almamıştım.
I have gotten a lot of calls from prison, but never from my girlfriend's mother.

Dün bir sürü telefon çağrısı aldım ama hatta telefonda kimse yoktu.
Yesterday I got a lot of phone calls, but there was nobody on the line.

Bay Solatano, bir sürü telefon aldım.
Mr. Solatano, I got a lot of calls.

Bir sürü telefon numarası aldım.
I got a lot of phone numbers.