Examples of using Bir sürü uyuşturucu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü yıllarca bir sürü uyuşturucu madde kokladı.
Yiyecek yok, bir sürü uyuşturucu var.
Karşılarında oturup bir sürü uyuşturucu alırken sana öylece baktılar mı?
Bir sürü uyuşturucu yaptılar. Sürüyle kavga dövüş, bu aile demek değildir.
Buralarda bir sürü uyuşturucu müptelası var,
Evdeyim, orada bir sürü uyuşturucu vardı… ve hepsini tek başıma yüklemek zorundaydım.
Şehrin bu tarafında bir sürü uyuşturucu satıcısı olduğunu biliyorum ama bu pislik bitecek.
Şey, bir sürü uyuşturucu oldu bir sürü içki bir sürü kavga.
Bir sürü uyuşturucuları ve… pişmiş patates barları vardı.
Bir sürü uyuşturucunun etkisindeydik ama o fetüs hiç kutsal görünmüyordu.
Bir sürü uyuşturucunun etkisindeydik ama o fetüs hiç kutsal görünmüyordu.
Bana Julie Humpert ile beraber olduğunu ve bir sürü uyuşturucudan bahsettin.
Berlinde bir sürü uyuşturucu dönüyor.
Dolar bir sürü uyuşturucu eder, doktor.
Onlara kamyonuna bağlı bir sürü uyuşturucu.
Senden saklamak istemiyordum ama bir sürü uyuşturucu olacak ve.
Teknede bir sürü uyuşturucu olması gerekiyodu, ama bulamadık.
Şey, bir sürü uyuşturucu oldu… bir sürü içki… bir sürü kavga.
Sanırım bu kız şu buraya gelip bir sürü uyuşturucu alan şehirli hippi yavrularından birisi.
Bob da bir sürü uyuşturucu ve uyarıcı hap getirdi.