Examples of using Bir sen değilsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
sadece ikimizdik ve yalan söylemeyi iyi bilen bir tek sen değilsin.
Bu kasabada, kocamı ailesinden koparmaya çalışan bir tek sen değilsin.
Bir tek sen değil, ben de aynı şeyi hissediyorum.
Ama Dani, o bir sen değil.
Bir sen değil sonuçta Howard, değil mi?
Evladını kaybeden bir sen değildin.
Ama bir sen değil.
Yalan söyleyen bir tek sen değildin.
Ama o, bir sen değil.
Tamam mı? Ama o, bir sen değil.
Bir tek seni değil, hepinizi.
Oldukça zeki ve eğlenceliydi ama neyse ne. Bir sen değildi, Caroline.
Bir sen değilsin.
Bir sen değilsin.
Ama bir sen değilsin.
Mucizeden etkilenen bir sen değilsin.
Bunları yaşayan bir sen değilsin.
Dertleri olan bir sen değilsin.
Ailesi olan bir sen değilsin.