Examples of using Bir telefon çağrısı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi burada bir telefon çağrısı teklifini reddettiğiniz yazıyor.
kardeşim Charlestan bir telefon çağrısı aldım.
Sami, saat 18de bir telefon çağrısı aldı.
Sami öğleden sonra saat 6da bir telefon çağrısı aldı.
Josh Greenberg, Rosadan bir telefon çağrısı almış.
Fandangodan sonra, JLT efsanevi grup Deep Purple ve Rainbowun gitaristi Ritchie Blackmoredan bir telefon çağrısı aldı.
Az önce araç vermeye çalıştığımız zavallı kadının ailesinden bir telefon çağrısı aldım.
Aylık ücreti ödediğimi düşünüyordum fakat okuldan hâlâ ödenmesi gereken fatura olduğunu söyleyen bir telefon çağrısı aldım.
Arkeolog. Her gün, nerede olursam olayım,… bir telefon çağrısı alıyorum.- Hippi!
Görünüşe göre, o davada çalışırken ona epey bir telefon çağrısı yapmışsın.
Acil bir telefon çağrısına gittiğini düşünüyorum.
Dr. Fisher, patlayıcı bir telefon çağrısıyla tetiklenmiş olabilir mi?
Sadece geleceği belli olmayan bir telefon çağrısını bekleyerek hayatını boşa harcamanı istemiyorum.
Gördüğün gibi, bir telefon çağrısının senin tüm hayatına anlam katacağı konusunda kararlıydın.
Bilirsin çoğu olay tutanağı bir telefon çağrısıyla başlar ve bu telefon kayıtları da eski şefin silemediği bir şeydi.
menüden otomatik olarak aranabilirken, isimlerinin söylenmesi de bir telefon çağrısını tetikler.
Bu sadece bir telefon çağrısı.
Ne bir kelam ne bir telefon çağrısı.
Geçen gün tuhaf bir telefon çağrısı oldu.
Ben sadece bir telefon çağrısı uzaktayım.