BIR VIZE in English translation

Examples of using Bir vize in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
alıp alamayacakları bile belli olmayan bir vize için yabancı büyükelçiliklere bir dolu para ödeyen, bir dolu form dolduran ve kuyruklarda zaman kaybeden tek halk olmaya devam edeceği anlamına geliyor.
filling out a lot of papers and losing time waiting in lines for a visa that they may not even get.
Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Bürosu tarafından Vietnam Göçmenlik Departmanı tarafından basılan ve damgalanmış bir vize mektubu sahipleri,
the Ministry of Public Security or the Consular Department of the Ministry of Foreign Affairs can obtain a visa for a maximum stay of 1
ESIye göre, bir vize yol haritası olursa Türkiye AB ile güvenlik konularındaki işbirliğini artırmanın yanı sıra insan hakları durumu
According to the ESI, with a visa roadmap, Turkey will increase co-operation with the EU on security issues, and also further improve its human rights situation
ICGye bağlı araştırma analistlerinden Neil Campbell,'' Bölgeyi dar görüşlü milliyetçilik ve Avrupalı bir geleceğe karşı ihtilaftan çıkarmakla yükümlü yeni Balkan nesline gerekli araçlar verilmiyor,'' diyerek şöyle devam etti:'' ABye karşı kırgınlığı kaçınılmaz olarak teşvik eden bir vize politikası, bölgede veya genel olarak Avrupada ilerleme sağlamanın yolu kesinlikle değildir.
The new Balkans generation, responsible for taking the region out of narrow-minded nationalism and conflict towards a European future, is not being given the necessary tools," said Neil Campbell, an ICG research analyst."A visa policy that inevitably fosters resentment towards the EU is certainly no way to make progress-- neither in the region, nor in Europe overall.
Bir vizeye ihtiyacım olduğunu bilmiyordum.
I didn't know I needed a visa.
Bir vizeye ihtiyaç duyduğum asla bana söylenmedi.
I was never told that I needed a visa.
Avustralyaya gitmek için bir vizeye ihtiyacınız var mı?
Do you need a visa to go to Australia?
Tom bir vizeye sahip değil.
Tom doesn't have a visa.
Bir vizeniz var mı, bayan Sherman?
Do you have a visa, Miss Sherman?
Ne tür bir vizen vardı?
What kind of visa were you on?
Çok uzun bir vizem var.
I have very long visa.
Hala bir vizem yok!
And I still have no visa!
Amerikalıların Çine seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var.
Americans need a visa to travel to China.
Bizim Fransaya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.
We don't need a visa to go to France.
Eski şirketinden alınmış bir vizeyle… ABDde yaşayan Fransız bir göçmen.
With a visa from your old company. She's a French immigrant living in the United States.
Malezyaya kabul edilmeleri için bir vizeye ve Malezya İçişleri Bakanlığından onay almaları gerekmektedir.
They now require a visa and an approval from the Malaysian Ministry of Home Affairs to be allowed into Malaysia.
Nisan 2017 itibarıyla, tüm ülkelerin normal pasaport sahipleri Kuzey Koreyi ziyaret etmek için bir vizeden muaftır.
As of April 2017 holders of normal passports of all countries require a visa to visit North Korea.
Bir İngiliz pasaportun varsa Avustralyaya gitmek için bir vizeye ihtiyacın var mı?
Do you need a visa to go to Australia if you have a British passport?
Yarın muhtemelen kalacağım bir vizem var ve geç saatlere kadar uyumayıp çalıştım.
I have a midterm tomorrow, which I will probably fail and I was up really late studying.
Yarin muhtemelen kalacagim bir vizem var… ve geç saatlere kadar uyumayip çalistim.
I have a midterm tomorrow, which I will probably fail… and I was up really late studying.
Results: 98, Time: 0.0263

Bir vize in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English