Examples of using Bir vize in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
alıp alamayacakları bile belli olmayan bir vize için yabancı büyükelçiliklere bir dolu para ödeyen, bir dolu form dolduran ve kuyruklarda zaman kaybeden tek halk olmaya devam edeceği anlamına geliyor.
Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Bürosu tarafından Vietnam Göçmenlik Departmanı tarafından basılan ve damgalanmış bir vize mektubu sahipleri,
ESIye göre, bir vize yol haritası olursa Türkiye AB ile güvenlik konularındaki işbirliğini artırmanın yanı sıra insan hakları durumu
ICGye bağlı araştırma analistlerinden Neil Campbell,'' Bölgeyi dar görüşlü milliyetçilik ve Avrupalı bir geleceğe karşı ihtilaftan çıkarmakla yükümlü yeni Balkan nesline gerekli araçlar verilmiyor,'' diyerek şöyle devam etti:'' ABye karşı kırgınlığı kaçınılmaz olarak teşvik eden bir vize politikası, bölgede veya genel olarak Avrupada ilerleme sağlamanın yolu kesinlikle değildir.
Bir vizeye ihtiyacım olduğunu bilmiyordum.
Bir vizeye ihtiyaç duyduğum asla bana söylenmedi.
Avustralyaya gitmek için bir vizeye ihtiyacınız var mı?
Tom bir vizeye sahip değil.
Bir vizeniz var mı, bayan Sherman?
Ne tür bir vizen vardı?
Çok uzun bir vizem var.
Hala bir vizem yok!
Amerikalıların Çine seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var.
Bizim Fransaya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.
Eski şirketinden alınmış bir vizeyle… ABDde yaşayan Fransız bir göçmen.
Malezyaya kabul edilmeleri için bir vizeye ve Malezya İçişleri Bakanlığından onay almaları gerekmektedir.
Nisan 2017 itibarıyla, tüm ülkelerin normal pasaport sahipleri Kuzey Koreyi ziyaret etmek için bir vizeden muaftır.
Yarın muhtemelen kalacağım bir vizem var ve geç saatlere kadar uyumayıp çalıştım.
Yarin muhtemelen kalacagim bir vizem var… ve geç saatlere kadar uyumayip çalistim.