Examples of using Bir yaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir yayanın, caddeyi yaya geçidinde geçmesi gerekir.
Ama stingray balığının, önümüzde bir yayayı öldürmesi bizi yolumuzdan alıkoydu.
Bir yayaya çarpıp öldürdüğünde bir bardan eve doğru araba sürüyordun.
Kırmızı da geçip bir yayanın kafasını koparmış ve diğerlerini ezmiş.
Yaşındayken bir araba çalmış kazara bir yayayı öldürmüş.
Ancak, yolda, önümüzdeki Stingray bir yayayı öldürünce geciktik.
Ama bir stringray hemen önümüzde bir yayayı.
polisten kaçtıktan sonra bir yayayı yakaladı ve üzerinden elbiselerini aldı.
Beyaz steyşın bir aracın şoförü 18.00de Vester Vold Caddesinde bir yayayı öldürdü.
Belgradlı diş hekimi 31 yaşındaki Stefan Levy, arabasını kullanırken bir yayayı yaralamaktan dokuz ay hapse mahkum edilmiş.
Hırsız, bir yayaya çarpıp öldürdükten sonra sorumluluktan kaçmak için anahtarı Anikeyevin cebine geri koydu.
Sürücü alkollüyken bir yayaya çarpınca, ihmalkarlıktan çıkıp dikkatsizlik sonucu adam öldürmeye girer.
Bir de yayalara bir şeyler fırlatmak yok. tabi ki onlar bunu hak etmedikçe.
Önce küçük düşürülmüş, bir yayaya çarpmış, arabayı bırakıp,
kamyonunun Harvard Meydanındaki kavşakta bir yayayı öldüreceğini bilemezdim.
Gazetede her iki vakada da( her ikisi de karanlıkta otoyola çıkan bir kişiyi içeriyordu), sürücülerin gece yarısında otoyolda bir yayanın karşıdan karşıya geçmesini beklememesinin normal olduğu yönünde hüküm verildi.
Kaza geçiren bir yaya var.
Burda büyük bir yaya trafiği var.
Burada yoğun bir yaya trafiği var.