BIR YER BULMALIYIM in English translation

i will find a place
bir yer bulacağım
bir ev bulacağım
i need to find a place
bir yer bulmam gerekiyor
bir yer bulmam gerek
gotta find somewhere
bir yer bulmalıyım
i need a place where
bir yere ihtiyacım
bir yer bulmalıyım
got to find a place
gotta find a place
bir yer bulmalıyım
bir yer bulmam lazım
i'm gonna find a place
find someplace
bir yer bul
bir yer bulalım
bulamayacağı bir yere
bir yer bulun
bir yer buluyorlar
bir yer bulayım

Examples of using Bir yer bulmalıyım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yaşayacak bir yer bulmalıyım.
I have GOT TO FIND SOME PLACE TO LIVE.
Jacki bırakacak bir yer bulmalıyım.
I need to find someplace to put Jack.
Konuşacak bir yer bulmalıyım.
I gotta go find a place to talk.
Yaşayacak bir yer bulmalıyım.
I have to find a place to live.
Saklanacak bir yer bulmalıyım.
I have to find a place to hide.
Yaşamak için bir yer bulmalıyım.
I have got to find a place to live.
Kalacak bir yer bulmalıyım.
I got to find a place to live.
Bir yer bulmalıyım, tamam mı? Ben, hemen saklanacak?
I really need to find a place to hide, okay?
Saçlarımı boyatacak bir yer bulmalıyım.
And find a place to get my highlights touched up.
Yaşayacak bir yer bulmalıyım.
I gotta go find a place to live.
Yaşayacak başka bir yer bulmalıyım.
I will have to find somewhere else to live.
Vücudumdan yaşayan ruhları çıkartabilecek bir yer bulmalıyım.
I have to find a place where they remove living souls from your body!
Bu hayali çocukları götürecek başka bir yer bulmalıyım.
I got to find someplace else to take these imaginary kids.
Haklısın, bir süreliğine saklanacak bir yer bulmalıyım.
You are right, and I will need a place to hide for a while.
Ve yapabilecek başka bir yer bulmalıyım.
And I need to find a place where I can do it.
Ben kendime kiralamak için başka bir yer bulmalıyım.
I will just have to rent the place out.
Bu yüzden iki hafta içinde kalacak başka bir yer bulmalıyım.
That's why I have got two weeks to find somewhere else to stay.
Kıçını kurtardıktan sonra kasabayı terk etmeli ve yaşayacak başka bir yer bulmalıyım.
I have to blow town now after saving your ass And find somewhere else to live… Again.
teori aşamasında gerekli ekipmanların olduğu bir yer bulmalıyım.
It's still theoretical, but I needed to find a place with the right equipment.
Virüse karşı bir aşı ama teori aşamasında… gerekli ekipmanların olduğu bir yer bulmalıyım.
For the virus. It's still theoretical, but I needed to find a place with the right equipment.
Results: 62, Time: 0.0426

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English