Examples of using Biraz güneş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biraz güneş biraz da karaoke.
Bit of sun, Biraz güneş banyosu.
Bit of sun on her back.Biraz Güneş ışığı.
A little bit of sun.Karım biraz güneş görse bayılırdı ama.
My wife would love it, though- bit of sun.Ama bazen biraz güneş, biraz okyanus.
But sometimes, you know, a little bit of sun, a Biraz güneş, biraz rahatlama
A bit of sun, a Biraz güneş gördüler mi, puf.
You know, a little bit of sunlight, and poof.Sadece biraz güneş ve şapka isterler.
Only a little bit of sun and they need a hat.Sadece biraz güneş ve şapka isterler.
Only a little bit of sun and they want a hat.Yüzün biraz güneş görsün.
Have some sun.Biraz güneş görmeye gidecek olan bir tek sen değilsin.
You're not the only one who could go for a little sunshine.Bu çocuk biraz güneş görmeli.
That boy has got to get some sun.Biraz güneş ve deniz gibisi yoktur.
Nothing like a bit of sun and sea air.Yarın ise kuzeyde biraz güneş ve hafif sağanak var.
Tomorrow, a bit of sunshine in the north, with some showers.Biraz güneş gördük.
We had a little bit of sun.Biraz güneş görürüz.
Get a little sun.Her ev için biraz güneş ışığı.
A bit of sun for each home.vücudun biraz güneş görsün.
Ted, get some sun.Perdeleri açayım da biraz güneş girsin.
Open the curtains and let some daylight in.Richard biraz güneş kremi çalıyor… ben biraz şarap içiyorum… James'' 40'' diyor.
