BIRAZ TELAŞLI in English translation

• a bit flustered
• a little hackneyed

Examples of using Biraz telaşlı in Turkish and their translations into English

Biraz telaşlıydık.
It's been a little hectic.

Biraz telaşlıydık. Tabii.
Yeah. it was a little hectic.

Stu biraz telaştı.
Stu's a little worried.

Biraz telaşlıyız.
It's been a bit hectic.

O iyi. Bugünlerde biraz telaşı var.
He's good. Things have been a little hectic lately.

Oh bazen biraz telaşlanıyor.
Oh sometime he get a little agitated.

Ben bugün pek kendimde değilim biraz telaşlıyım.
I'm not feeling same today. I'm kinda busy.

Çünkü Angeloyla olmak çok güzeldi. Bugün biraz telaşlıyım.
Just because, like, it was so nice having Angelo. I'm a little frantic today.

Dürüst olmak gerekirse bence şu anda biraz telaş fena bir şey olmayacaktır.
Frankly, I think a little panic here is a good thing.

Burada New York City WCM müdürlüğünde adımlarınızın biraz telaşlanabileceğini söylemeliyim.
Let me tell you that sometimes here at the WCM headquarters in New York City, the pace can get a little hectic.

Biraz telaşlı mı?
A bit hectic?

Auran biraz telaşlı gibi.
You're aura's a little hectic.

Sesin biraz telaşlı gibi.
You sound a little distracted.

Sesin biraz telaşlı gibi geliyor.
You're sounding a little bit agitated.

Ondan sonra işler biraz telaşlı bir hâl aldı.
After that things have been a little… hectic.

Tamam, sanırım hayatımın biraz telaşlı olduğunu itiraf etmem gerek.
All right, I guess my life is a little more hectic than I would like to admit.

Biraz telaşa kapıldım.
I'm a little agitated.

Sadece biraz telaşlıyım.
I'm just freaking out a little.

Tom biraz telaşa başlıyordu.
Tom was getting a little fussy.

Sadece biraz telaşa kapıIdık.
You're just a little freaked out.