Examples of using Birini vurmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Peki neden birini vurmak doğru oluyor?
Fadıl birini vurmak istemedi.
Birini vurmak nasıl bir his?
Elleri ve ayakları bağlı birini vurmak kolay.
Arkadaşına yardım etmeye çalışan birini vurmak da öyle.
Sanrım hayatımda bir şeyler eksik olduğundan, birini vurmak istedim.
Sonra müthiş bir fikirle geldiniz dünyanın en büyük uçaklarından birini vurmak.
Neden mi? Şey, gerçekten birini vurmak isteyeceğini düşünmedim.
Telefonda filan konuşuyor uzak mesafeden birini vurmak.
Ve onlara verir düşünme zamanı birini vurmak.
Ve onlara verir düşünme zamanı birini vurmak.
İçgüdüsel olarak başka birini vurmak istemediler.
Şanslı köpek. Bir dahaki sefere birini vurmak istiyorsan… tüfeğin içine barut koy bari de ateş etmeye hazır olsun.
Gelecek defa birini vurmak istersen biraz barut kullanıp… tüfeğini hazırlamak isteyebilirsin.
Gelecek defa birini vurmak istersen biraz barut kullanıp… tüfeğini hazırlamak isteyebilirsin.
Gelecek defa birini vurmak istersen biraz barut kullanip… tüfegini hazirlamak isteyebilirsin.
Tüfeğini geliştirin. Bir dahaki sefere, birini vurmak istiyorsan… Daha iyi kullanmak için… Daha tozu kullanmak için.
Elbette, senin kadar çirkin birini vurmak, suç olarak kabul edilemez, değil mi?
Kurnaz bir adamın düşüncesine göre birini vurmak zorunda olduğunda… tıpkı siperdeymiş gibi davrandığını hissetmişimdir.
Beni burada terk etmeye çalışan birini vurmak zorunda kalmak hoşuma gitmez.