BULMAMIZ LAZIM in English translation

we need to find
bulmalıyız
bulmamız gerek
bulmamız lazım
bulmamız gerektiğini
bulmamiz lazim
biz bulmalıyız
bulmamız gerekli
we have to find
bulmalıyız
bulmak zorundayız
bulmamız gerek
bulmamız lazım
bulmamız gerektiğini
biz bulmalıyız
bulunmak
gotta find
bulmalıyım
bulmalıyız
bulmak lazım
bulmamız gerek
bulmak zorundayız
bir bulmalıyım
bulmamız gerektiği
we must find
bulmalıyız
bulmak zorundayız
bulmamız lazım
bulmamız gerek
bulmamız gerekiyor
mutlaka bulmalıyız
biz bulmalıyız
bizim lehimize ama ateşleyicilerin olduğu çantayı bulmalıyız
bu bulmalıyız
we need to get
lazım
gerekiyor
bulmalıyız
götürmeliyiz
hemen
almamız gerek
ihtiyacımız var
almamız lazım
ulaşmamız gerek
gitmemiz gerek
we need to figure out
bulmalıyız
bulmamız gerek
bulmamız lazım
anlamamız gereken
çözmeliyiz
çözmemiz lazım
düşünmemiz lazım
bizim çözmemiz gereken
yapacağımızı düşünmeliyiz
bulmalıyız , anlıyor musun
gotta get
lazım
almam lazım
gitmem lazım
almam gerek
gitmem gerek
gerekiyor
götürmem gerek
bulmamız gerek
getirmem gerek
ulaşmamız gerek
got to find
bulmak için
we should find
bulmamız gerek
bulmamız lazım
bulmamız gerektiğini
we have to figure out
bulmalıyız
bulmamız gerek
bulmak zorundayız
anlamamız gerek
bulmamız lazım
anlamak zorundayız
çözmemiz lazım
çözmemiz gerekiyor
gerektiğini bulmalıyız
anlamamız lazım
we need to locate

Examples of using Bulmamız lazım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir sığınak bulmamız lazım! Bilbo!
Shelter! Bilbo! We must find.
Stanin her gün nereye gittiğini bulmamız lazım.
We need to figure out where stan's been going every day.
Ve onun kontrolünü kırmanın bir yolunu bulmamız lazım.
And we have to find a way to break her control.
Bu şeyde Lorcanın kullanabileceği bir şey bulmamız lazım.
We need to find something Lorca can use on this thing.
Sonra buraya yakın güvenli bir yer bulmamız lazım. Sonra?
Then we gotta find a safe port somewhere around here. Then what?
Tomu bulmamız lazım.
We should find Tom.
Araba bulmamız lazım. Haydi.
Come on. We need to get a car.
Panzehiri bulmamız lazım. Onları durduramayacaklar.
They can't stop them. We gotta get that antidote.
Aubreyi öldürmek için kimin güdüsü olduğunu bulmamız lazım.
We need to figure out who had a motive to kill Aubrey.
Onu bu şekilde yenemiyorsak başka bir yol bulmamız lazım.
If we can't knock her out, we have to figure out another way.
Özel ajan James bu bölgedeyse onu bulmamız lazım.
If special agent James is in this area, we must find him.
Ayrılma! Zaman anormalliğinin sebebini bulmamız lazım.
We have to find out what's causing the temporal anomaly. Don't leave!
İnsanlara ot ulaştırmanın bir yolunu bulmamız lazım.
We need to find a way to get the weed to the people.
Ne arıyoruz? Bilmiyorum ama bir şey bulmamız lazım.
What are we looking for? I don't know, but we gotta find something.
Onu bulmamız lazım.
We need to locate her.
Bilimden tamamen habersizdi. Bulmamız lazım. her tür tür.
We should find all sorts of species completely unknown to science.
Para bulmamız lazım.
We need to get money.
Bay Nashin dün nerede olduğunu bulmamız lazım.
We need to figure out where Mr. Nash was yesterday.
Kimin bildiğini bulmamız lazım.
We have to figure out who it is.
Hafta içinde 2000 dolar bulmamız lazım.
We gotta get $2000 in two weeks.
Results: 932, Time: 0.0524

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English